Yeşil sahalar aslında birer ahlak okullarıdır. Futbolun tüm tarafları burada yaşananlardan ders alır. Doğrularla yanlışları yaşanan olaylar üzerinden yeniden hatırlar ve değerlendirir. Sabır sahalarda anlatılır. Azim bu çimlerde çiçek açar. Emek, kale önlerinde sinsice kendisini gösteren toprak gibidir. Bazen alından bir kan damlası düşer çimlere ama herkes bunu alın teri olarak görür. Bir düdükle tüm futbolculara musallat olan hırs, bir başka düdükle adeta uçuverir futbolcuların yüreklerinden.
İşte bu görünmeyen ama nefes nefese yaşanan gerçek, futbolun sosyal yönüdür. Futbolun tüm tarafları içlerinde hep bu temel ahlaki değerleri saklarlar; ancak bunu en doğru biçimde dışarıya çıkarabilen ve toplumla paylaşabilen takımlar algı değerlerini en yükseğe çıkarmayı başarırlar. Örneğin, hak ettiğiniz bir kupayı alamamak topluma nasıl yansımıştır? Beceriksizlik olarak mı, yoksa hakkı ısrarla elinden alınan bir mazlum olarak mı?
Eğer toplum vicdanında Trabzonspor şampiyonluk kupasını kazanmışsa, Trabzonspor mazlum olan tarafsa, bu kupayı müzesine getirerek elde ettiğini zannedenler yanılmıştır. Toplum vicdanında kupayı kaybetmişlerdir. Kupanın ötesinde, itibar kaybetmişlerdir. Algı seviyeleri de düşmüştür. Ancak Trabzonspor camiasının, futboluyla, taraftarıyla ve yönetimiyle bu kupayı hak ettiğini, gerçekten mazlum olduğunu topluma iyi anlatması
elzemdir.
Futbolun sosyal yönüne kısa bir bakış attığımızda, kaçınılmaz olarak “adalet” denilen temel değerle karşılaşıyoruz. Belki futbolun adaleti olmaz, ancak futbol dışında kalan ve futbolu etkileyen herkesten adalet beklenir. Örneğin, oynanan bir maçın ardından oluşan mutsuzluğun, inançsızlığın, güvensizliğin ve moralsizliğin tek kaynağı yenilgi değil, adaletsizlik duygusudur. Yenilgi ise taraftarda sadece geçici bir üzüntü yapar.
Bizi takip eden yorumcularımız, değindikleri önemli konular sayesinde gündemi belirliyorlar. İşte size futbolun toplumsal değerlerle böylesine içiçe olduğunu gösteren muhteşem bir örnek. Bir futbol taraftarının adalet arayışı ve tutkusu. Bozkurt Kurttekin adlı okuyucumuz Fenerbahçeli olduğu halde, temel bir toplumsal değerden vazgeçmiyor. Israrla “adalet” denilen o muhteşem iksirden bahsediyor ve bize şöyle sesleniyor:
Sayın Efsane,
Size EFSANE diyorum çünkü benim için gerçekten bir efsanesiniz. Ben ne sizin tuttuğunuz futbol takımı ile birliktelik sağlayan birisi değilim. Tuttuğum takım sürekli söylüyorum Fenerbahçe dir. Ama sizin ahlaklı ve VATAN SEVGİSİ ile dolu bir yürek sahibi olmanızla birlikte bir ölü olan KIZILAYI diriltmeniz beni adeta hipnotize etmiştir. Ben senenin yaklaşık 8 ayını yurt dışında dolaşan birisi olarak bu kurumun nasıl oralarda etkin güç haline döndüğünü gördüm. Bundan dolayıdır ki; SİZE İNANIYOR VE GÜVENİYORUM.
Bunları söyledikten sonra diyorum ki, evet TRABZONSPORUN HAKLARI 2010-2011 ŞAMPİYONLUĞU elinden alınmıştır. Bu şampiyonluk elinden alınırken de ülkemin insanının gözüne baka baka “AZİZ BU SENE DE YANLIŞLIK OLMASIN” , “EGEMEN BU KALEMİ AL AZİZE GÖTÜR” beyanları ile ekranlarda görsel ve duysal olarak BAŞBAKANIMIZIN bu söylemleri etkili olmuştur kanaatindeyim.
Şaşırabilirsiniz bir FENERBAHÇELİ bu sözü nasıl söyler? Gerçekten FENERBAHÇELİ mi? diye kendinize sorabilirsiniz. Haklısınızdır da. Ama ben tarihime bakarım. Atalarım müslüman olmadan önce de, müslüman olduktan sonraki dönemde de adaletli olduğu, hak yemediği için dünya devletleri kurmuş, büyük devlet adamı olmuş ve haliyle büyük devlet olmuşlardır. Evet ben FENERBAHÇE taraftarı olarak şampiyonluk için şike yapılmıştır mahkeme kararına evet aynı düşüncedeyim diyorum. Çünkü büyük taraftar olmak, büyük takım olmak hakkaniyetli olmayla paraleldir. En azından atalarımdan kalan miras öyle demektedir.
Siyaseti futbola bulaştırdılar, futbol takımlarının hali ortada, TFF ye karıştı hali ortada, Milli Gururumuz olması gereken MİLLİ TAKIMA karıştırdılar hezimetler ortada. YARADANIMIN AŞKINA, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin ve tüm Peygamberlerimizin hürmetine, Ashabın gözyaşının hürmetine yalvarıyorum tarihe bakılsın Osmanlı dahil atalarımızın kurduğu tüm devletler adaletli olmayı bırakınca yıkıldılar, kurumlar ADALETLİ olunca büyür yücelir.
Saygılarımla
Bozkurt Kurttekin
Futbolseverlerin bu adalet ve ahlak arayışlarından, beklentilerinden şu dersi çıkarmalıyız: Bu okuyucumuzun yorumunu şahsımı övgü dolu cümlelerle ifade ettiği için yazımın içerisine koymadım . Aksini düşünenler olur ise de öncelikle herkesten özür dilerim . Bencilikten ALLAH a sığınırım.Makalelerimde sadece inandıklarımı ve birikimlerimi bölüşmeye çalışırıyorum . Bilmeliyiz ki hiç bir kimseyi haksız yere yorumlamak gibi düşüncem yok ,olamaz da .Sadece kendime göre eksik gördüklerimi ifade ediyorum.
Futbol, toplumlar için bir oyundan çok sosyal eylemdir. Bundan dolayı her konuda olduğu gibi futbolda adaletli ve ahlaklı yapılmalıdır.Zulmün, baskının, zalimliğin,korkunun,gaddarlığın adalet olduğu yerde ne sosyal yapı ne insanlık para etmez.
Bir sonraki yazımda, “bu değerleri yücelterek Trabzonsporumuzun algısını nasıl yönetebiliriz?” sorusunun cevabını arayacağız.
Sağlıcakla kalın…
Diğer Tekin Küçükali Köşe Yazıları
Haber Kaynağı : Taka Gazetesi
FUTBOL VE ADALET için 7 cevap Bozkurt Kurttekin der ki:
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 09:58
RIZA /İSTANBUL der ki:
mehmet sarı der ki:
Turkekul Yurtseven der ki:
Çakıroğlu der ki:
Ahmet der ki:
Huseyin Birdal der ki:
Sayın Tekin Küçükali
Yazınıza yaptığım yorum tamamiyle benim sizin yaptığınız önemli atılımlar ve size olan inanmışlığımdır. Siz birşeyler söylüyorsanız ADALET duygusu ile yazıyorsunuz. Çünkü sizin fikirleriniz benim vicdan süzgecimden geçişi benim inanç dünyamı rahatsız etmemektedir. İşte ADALET VİCDANI rahatsız etmiyorsa ADALET OLMAKTADIR.
Bozkurt Kurttekin
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:38
SAYIN KÜÇÜKALİ,ADELETVAR,ADELET’İ TANIMAYAN HAYDUTLAR VAR
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:46
Tekin Bey,
Futbolseverlerin vicdanına dikkat çekmeniz çok isabetli bir tespit. Gerçekten de hak yiyenlerin itibarı toplumda bayağı düşmüş durumda. Ruhlarında derin bir huzursuzluk var.Her geçen gün moralsizlikleri artıyor.
Ayrıca Sayın Şener’in aday olmayacağını açıklaması da isabetli bir karardır. Çünkü Trabzonlulariçin bir heyecan yaratmıyor. Tarif ettiği başkan modeli de profesyonelleri çağrıştırıyor. O da gerçekleri görmüş gibi.
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:57
Bozkurt kardesimin duygularini daha dogrusu tum vicdan sahibi idealist olan bizlerin duygularini bu kadar guzel anlattigi icin tesekkur ederim. Soz bitmis denecek Bozkurt bey tarafindan demistir.
Sayin Kucukali vicdanlarimizin sesi siz oldugunuz icin sozumuz sizin nefesinizden cikiyor bilin.
Hurmetler
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 22:45
Ben de Sivaslı kardeşimin dileklerine katılıyorum. Değerli büyüğümüzün artık siyaset üstü olduğuna inanıyorum. Bunun için de Trabzonspor başkanlığı için yolu koyulmasını istiyorum. Bu yolda aklıselim Trabzonsporluların Tekin Bey’e destek olacaklarını ümit ediyorum.
24 Ekim 2012 tarihinde, saat 23:31
Değerli başkanım
Kimse yanliş anlamasin ama artik biçak kemiğe dayanmiştir artik sessiz çoğunluğun sesini yükseltme zamanidir artik bizde bu oyunun en anlamli figürü olan taraftarlar olarak bu oyunda söz sahibi olmak istiyoruz, artik çocuklarimiza Tranzonspor sevgisini aşilarken gururla bu takimi tutmalarini istiyoruz mutsuz olsunlar diye değil, Baba ben Fenerbahçeyi tutabilirmiyim diye soran oğluna ” oğlum ben evimde ermeni bakarim ama Fenerli bakmam ” diyecek kadar fanatik bir babanin digiturk trabzon üyeliğini iptal edecek noktaya gelmesi icinde değil, biz gerçekten sıkıldık üzerine Fenerbahçe eli değmemiş tertemiz bir kupa istiyoruz bunun icin artik bir seyler yapmanin vaktidir diye düsünüyorum ve son olarak bizim yani bu halkin parasiyla 10 milyon euroya yedek kulübesinde futbolcu besleyenlerden adalet beklemiyoruz tüm taraftarlarimizi eleştirmenin ötesinde eyleme harekete geçmeye affiniza sığınarak cağrıyorum bize gerekli olan tek şey bu adalet olgusunu hakkıyle teslim edecek sizin gibi müstesna bir liderdir
Slmlar
28 Ekim 2012 tarihinde, saat 01:07
Sayin Genel başkanim
Sizlere olan inancimiz sevdamiz sonsuzdur,okadar guzel konulara isik tutmussunuz ki yureklerimizden gecen duyularimizi kaleminizden hissetmek size olan guvenimizi inancimizi kat kat arttiriyor…
Buradan sizin bu adaletli tutumunuz ülkemizin ihtiyaç duyduğu yükselen değerdir. Size bu ADALET İSTEĞİYLE vermiş olduğunuz bu onurlu ama meşakkatli yolda başarılar diliyorum. Bu yolda sizin MİLLİ MÜCADELENİN ATEŞİNİN YANDIĞI ANADOLUDAN DESTEK GELDİĞİNİ HİSSEDECEKSİNİZ. Kendi memleketinizden bu destek gelmese dahi ADALET İSTEYEN ANADOLU DESTEĞİNİZ OLACAKTIR.
Son söz olarak ADALETİN SAĞLANMASI İÇİN :”NAMUSSUZLAR KADAR NAMUSLULARINDA CESUR OLMASI GEREKİR.”
Saygılarımla