Kefenin Cebi YOk


25.Şubat.2024  |   175 Görüntülenme    |      |  


KEFENİN CEBİ YOK

Tekin Küçükali
 Yayınlanma Tarihi : 06 Haziran 2012 / 09:53
 Bu Yazı Toplam 11384 defa okunmuş ve 35 adet yorum yapılmıştır.
Başarılı bir kuruluşun göstergesi problemlerinin olup olmadığı değildir. Başarılı bir kulübün de problemleri olabilir.

 Ancak aynı problemleri yıllardır devam ediyorsa o kulübe de başarılı diyemeyiz. Başarılı olmak isteyen kurum veya kuruluşlar organizasyon yeteneğine sahip olmalıdırlar. Bu da güçlü bir LOBİCİLİKTEN geçer. Çünkü hiçbir nehir kaynağından yukarı akamaz.

Futbolda ana gövde üç ayak üzerine oturur. Futbolu üretenler; futbolcular, teknik heyet ve profesyonel kadrolardır. Futbolu tüketenler tek kelime ile taraftarlardır. Futboldaki ahengi sağlayanlar ise yöneticiler ve hakemlerdir.

Tüm bu yapıların sağlıklı çalışabilmesi açısından DENGE ve fertler arasında UYUM çok önemlidir. Demek ki yapılan iş ve işlemler İNSAN YARARINA BİR İNSAN ARACIDIR. Sinema tek kişi ile hiç keyif verir mi? Film seyrederken kimse kimse ile konuşmaz. Ama yine de kalabalık olur ise tadı tuzu olur seyrettiğimiz filmin. Tribünler de taraftarsız olmaz. Teknik heyetsiz futbolcu, futbolcusuz teknik heyet ya da hakemsiz müsabaka olamaz. Tüm bunlar için bir UYUM ve bir DENGE lazım.

Sevgili okular, Futbol kulüpleri de önemli kamu hizmeti gören kurumlarımızdır. Bu kulüplere gelen kaynakların arka planında EMEK ve SEVDA vardır. Futbolcunun, teknik heyetin, malzemecinin emeği, taraftarın bitmek tükenmez sevdası. Emek ve sevda dedim de aklıma Türk ve İslam geleneğinin en önemli iki kurumu geldi. Birisi ahilik teşkilatımız, diğeri ise vakıf geleneğimiz. Bu iki kurumun malı yetim malından beterdir. Akıllı insanlar bu mallara el sürmekten korkarlardı. Vakıf geleneğimize baktığımızda, vakıf malına el uzatmanın en riskli iş olduğunu herkes bilir.

Gelin görün ki Türkiye’deki kulüp başkanları, kulüp yöneticileri har vurup harman savuruyorlar. Şu transfer döneminde özellikle izliyorum; “kulübün malı deniz yemeyen……” zihniyetine hakim yöneticilere rastlayabiliyoruz. Buradan tüm kulüp yöneticilerini uyarıyorum: Kulüp parası vakıf parası gibidir! Vatandaşın, garibanın parasıdır. Kulübün kasasına başka yerlerden geldiğini zannettiğiniz bu paralar, fakir insanlarımızın çoluk çocuklarının rızkından keserek masum bir heyecan uğruna futbola ayırdıkları paralardır. Bu paraları harcarken lütfen elleriniz biraz titresin. Bunun için söylüyorum ki, “KEFENİN  CEBİ YOK”

Bugünler futbolda hasat zamanıdır. Futbol işçileri, yani futbolcular ve teknik heyet çalışır, didinir, sakatlık dinlemez maçlara çıkar; terini sonuna kadar akıtır ve sonuçlarını torbaya koyar. Futbol sevdalıları olan seyirciler, bu emek verme sürecinin her anını tüm heyecanıyla takip eder. Takımı uğruna ekmek parasını bilete verir. Sonra tüm acısı ve tatlısıyla sezon biter. Hasat zamanı gelir. Hasadı yöneticiler toplar ve yeniden dağıtır.

Şimdi kadroları en faydalı elemanlarla yeniden oluşturma zamanıdır. Bunu yaparken en ekonomik,  teknik düzeyi en yüksek, uyum problemi en az olabilen futbolcular kadrolara ilave edilmelidir. Tüm bunlar yapılırken bir bütçe disiplini çerçevesinde yapılmalıdır. Aksi halde son derece vahim sonuçlar doğurur.

İşte bu noktada adil, profesyonel ve başarılı bir yönetim için şu ilkeler bize ışık tutmalıdır:

1- Kulüp yöneticileri şeffaf bir yönetim sergilemelidirler. Kulübün kasasına hangi gerekçeyle ne kadar para girmiş ve hangi gerekçeyle kasadan ne kadar para çıknış, hepsinin taraftarla paylaşılması gerekir. Örneğin, Türkiye’deki tüm kulüplerin gelir ve giderlerini içeren bilançolarının İnternet sitelerinde yer alması gerekir. Onlar gerektiğinde, kulüpten harcamalara ait detaylı bilgi alabilme hakkına da sahip olmalıdırlar. Çünkü bu para aslında onlarındır.

2- Yöneticiler kendilerini denetleyecek sistemleri iyi kurmalıdır. Kurum adına yöneticileri profesyonelce denetleyecek bağımsız denetim şirketlerinden yardım alınmalıdır.

3-  Devlet de sadece vergisini düşünen ” akbaba”  zihniyetinden vazgeçmelidir. Kulüplerin statüsünü vakıf ya da kamu yararına dernek olarak görüp, kulüpleri sıkı bir mali denetime tabi tutmalıdır.

4- Başta başkanlar olmak üzere kulüp yöneticileri kulübün kasasından ellerini çekmelidirler. Yöneticiler önce yardım etmek, desteklemek bahanesiyle elini kasaya atıyorlar, sonra da kulübü kendilerine borçlandırarak kulübün sözleşmeli tefecisi gibi davranıyorlar. Türkiye’deki kulüp yöneticilerinin ekseriyeti, maalesef  bağış yapmak üzere elini bağış kutusuna daldırıp oraya para bırakmak yerine, oradan avucuna bir tomar para sıkıştıran uyanıklara benziyorlar.

5- Futbol kulüpleri, işadamlarının yolsuz yöntemlerle kazandıkları kirli ve kayıtsız paraları aklama ve kayıt altına alma yerleri olarak kullanılmamalıdır. Özellikle transferler sırasında kamuoyuna yansıyan transfer bedellerinin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Kulüp muhasipleri para sihirbazına dönmüş durumda. Havada uçuşan paraları yakalamak için adeta dans ediyorlar.

6- Futbolda harcama yapmanın iki temel hedefi hiçbir zaman unutulmamalıdır: Birincisi futbolcunun ve teknik heyetin hakkını yemeden vermektir. İkincisi ise seyirciye iyi futbol izletecek insanları bir araya getirip sahaya sürmek için doğru transferler yapmaktır. Yoksa kulüpler insanlara para aktarma makinaları değildir.

Bu konuya devam edeceğim. Çünkü kulüplerin harcamalarını ciddiye almadığımız için daha geçen hafta başımıza gelen ortadadır.

Bir vakıf malının nasıl kullanılması gerektiğini Türk kulüplerine UEFA’nın göstermesi ve bu vakıf kaynaklarını yanlış kullandığımız için bazı kulüplerimize ceza vermesi yeterince utanç verici değil midir?

Sağlıklı ve huzurlu bir hafta dileğiyle..

 

KEFENİN CEBİ YOK için 35 cevap
 ahmet küçükali der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 12:01
DEğerli başkanım;
Çok önemli ve bir fasıl açtığınızı düşünüyorum özellikle kulüp başkanlarının kendi şirketlerini yönettikleri gibi değil de kendi şirketleri için bir kaynak kuruluş olarak kulüpleri gördükleri sürece bizimle yani taraftarla aynı heyecanı hissetmeleri mümkün değil, yıllardır para kazanmak yada kaybetmek şampiyon olma heyacanın çok önünde yer almıştır, hele de Trabzonspor gibi mali kaynakları sınır değerlerde bir kulüp iseniz hiç bir zaman istediğiniz güçlü kadroyu bu zihniyetle kuramayacaksanız hatta elinizdekileri bile sadece kasaya girecek banknotların kaynağı olarak göreceksiniz sonuç itibari ile yine olay dönüp dolaşıp sürece hangi zihniyetle baktığınız noktaya geliyor işte tam da bu noktada gözlerimiz ve yüreklerimiz sizin gibi dürüst ve temiz ama her şeyden önemlisi vicdanlı yöneticileri arıyor…yüreğinize ve kaleminize sağlık
Ahmet/pamukova
Cevapla
 okan genç der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:06
Saygı ve sevgi değer, değerli büyüğümüz;
Külüp gelirleri ile ilgili çok farklı bir bakış açısı ortaya çıkararak herzaman ve her konuda ki hassasiyetinizi bu konuyada yansıtarak külüp gelirlerinin “Vatandaşın, garibanın parasıdır. ” gibi doğru bir tespitle e objektif ve şeffaf olunması gibi mükemmel bir fikirle bu konuda farklı bir bakış açısı kazandırarak büyük bir çığır açmış olduğunuzu düşünüyorum.
Mükemmel bir yazı olmuş;
Cevapla
 HASAN BİRDAL der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:07
SAYIN GENEL BAŞKANIM İŞTE TÜRK FUTBOLU NEDEN İLERLEMEDİĞİNİ ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.BEN BİR FUTBOL SEVER OLARAK ŞUNU GÖZLEMLİYORUM TÜRKİYEDE FUTBOL TAKIMLARININ BAŞINDA BAŞKANLIK YAPMAK İSTİYENLER BEN BU TAKIMA AŞIĞIM DİYE GELİYORLAR SONRA KALKIP FEDARASYON BAŞKANI OLUYORLAR. SORUYORUM?BU ÜLKEYİ YÖNETENLERE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜMÜ YOKSA ÜSTÜNLERİN HUKUKUMU Bismillahirrahmanirrahim
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]
Cevapla
 cevdet der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:24
Sayın Tekin Küçükali; Futbolu yönetenler yönettikleti kulübün parasını nasıl harcaması gerektiğini yukarıdaki yazınızda çok güzel özetlemişsiniz.Ancak gel gelelim türkiyede bu tamamen farklı olduğu kanaatindeyim.Futbol klulübünün başkanı ve yönetimi iş başına gelirken ne kadar cebe indiririim hesabını yapmakta kulübü ve transferleride bu mantıkla yaptmakta bunu hepimiz çok iyi bilmekteyiz.Türk futbolunu yönetenler BAŞTA tff olmak üzere kirlerinden arınmaları için temiz bir suda yıkanmalı ve bir daha da futbolunun içinde yönetici olmamalıdırlar.
TEMİZ YÖNETİM TEMİZ LİG İÇİN TÜM YÖNETİCİLERİN (AHLAKLILARI HARİÇ) DEZENFEKTE EDİLMESİ GEREKLİ
Cevapla
 Mustafa der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:45
Aynen Katılıyorum. TEMİZ YÖNETİM TEMİZ LİG İÇİN TÜM YÖNETİCİLERİN (AHLAKLILARI HARİÇ) DEZENFEKTE EDİLMESİ GEREKLİ
Cevapla
 osman çebi. der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:57
acaba hasan yener paylaşım adaletli olmadığı için mi bi kaç yöneticiyle beraber geri çekti kendini
Cevapla
 Tuğçe Bulut der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:00
Trabzonsporumuzun başına onun şahına onun büyüklüğüne yakışır başkan istiyoruz Sayın Başkan bu işi birtek siz yaparsınız.Yazınızda her zamanki gibi çok doğru tespitlerde bulunmuşsunuz.Teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
Cevapla
 EMRE SABIRLI der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:05
Sayın Başkanım Yine acı gerçekleri cesurca kaleme almışsınız, yüreğinize sağlık belkide sizin bu yürekli kaleminiz geçte olsa doğrulara ulaşmamıza vesile olacaktır.Saygılarımla.NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
Cevapla
 Burhan Birdal der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:23
Sayın Başkanım;
Yazınız çok güzel olmuş.Elinize sağlık
Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
Cevapla
 Temel Karaman der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:24
Sayın Başkanım,
Kaleminize ve yüreğinize sağlık yine cesurca acı gerçekleri kaleme almışsınız yaklaşım ve duruşunuzdan dolayı sizleri kutluyorum çok detaya girmeden Sayin Ahmet KÜÇÜKALİ Beyin’de düşüncelerine harfiyen katılıyorum.
Selamlar
Temel / P.Ova
söylemlerine harfiyen katılıyorum
Selamlar
Temel/Pamukova
Cevapla
 Mustafa K der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 17:24
TFF varken bir vakıf malının nasıl kullanılması gerektiğini Türk kulüplerine UEFA’nın göstermesi ve bu vakıf kaynaklarını yanlış kullandığımız için bazı kulüplerimize ceza vermesi yeterince utanç verici değil midir?. Yeterince Yeterince utanç verici. Türkiye Futbol Federasyonunun yapısını ve nasıl yönetilmesi gerektiği konusunu da yazmanız dileğiyle.
Cevapla
 cemil der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 18:48
SAYIN TEKİN KÜÇÜKALİ BU SÖZÜNÜZE SONUNA KADAR KATILIYORUM Devlet de sadece vergisini düşünen ” akbaba” zihniyetinden vazgeçmelidir. Kulüplerin statüsünü vakıf ya da kamu yararına dernek olarak görüp, kulüpleri sıkı bir mali denetime tabi tutmalıdır. YAZINIZ GÜZEL OLMUŞ ELİNİZE SAĞLIK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
Cevapla
 BETUL der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 19:49
Kesilen cezalara bakın futbol takımlarının paraları yanlış harcanmış,ne diyelim her halde yöneticiler yanlışlık ceplerine doldurmuşlardır.
Cevapla
 mustafa K der ki:
06 Haziran 2012 tarihinde, saat 22:06
Bir Gazetede okuduğumu paylaşmak istiyorum. Yıldırım Demirören’in bugünkü açıklamalarına yapılan yorumlardan biride aşağıda;
Ali Şen (Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı): UEFA üye federasyonların iç işlerine pek karışmaz. Ancak o ülkelerin federasyonlarının icraatlarının UEFA’nın temel kararları ile uyumlu olsun ister. Nasıl olması gerektiğini de maddelerle gösterir. Eğer bir ülkede UEFA’nın temel kararları dışında bir durum cereyan etmişse o zaman UEFA müdahale eder. İçinde bulunduğumuz süreçte TFF, UEFA ile paralel hareket etmediyse başımızı ağrır. TFF ve kulüplerin yönetim kurulları UEFA ile paralel çalışarak ve LOBİ yaparak başımızdaki iddia edilen sorunların problemsiz çözülmesini sağlamalıdır. Bunu yapamazlar ise başarısız sayılırlar.
Cevapla
 Orhann Birdal der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 10:31
Sayın Başkanım;
Doğru ve Tarafsız yorumlarınızla yine çok beğendiğim bir yazı oldu.Kaleminize ve emeğinize sağlık.Rabbim sizin gibi dürüst insanları başımızdan eksik etmesin.Saygı ve selamlarımla.Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
Cevapla
 ELİF YILMAZ der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:12
yazılarınız takipçisi olmaya devam ediyoruz sayın başkanım sizin yazılarınız türk futbolun da gerçekleşen tüm olayları gün yüzüne seriyorsunuz sizin gibi büyüklerimiz olmasa bize türk futbolun da oynana oyunlardan kimsenin bahsedeecegi yok yazılarınızın devamını beklıyor ve elinize sağlik diyorum.
Cevapla
 murat der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 13:50
yazınız çok güzel olmuş elinize kaleminize sağlık sayın başkanım NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.
Cevapla
 erman tokgöz der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:35
Sayın başkanım yazılarınız takip ediyor ve sizi her zaman yazılarınızdan dolayı kutluyorum siz değerli başkanım yazdığınız herşey çok ama çok doğru şuan da türk futbolunun şuan ki durumu vasat bir durum da.
Cevapla
 ömer çemşir der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 14:46
KAFENİN CEBİ YOK BAŞKANIM AMA BUNLARDA DA UTANMA YÜZÜ YOK YAZILARINIZDAN DOLAYI SİZE ÇOK TEŞEKKUR EDİYORUM.
Cevapla
 behzat demir der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 15:26
sayın başkanım trabzonspor a sizin gibi bir başkan gerekli siz değerli başkanım sizin bu gençlik gurur duyuyor yazılarınızın her birine sık sık cevap atıyoruz biz herzaman sizin yanınızda yer alacagız.
Cevapla
 ÇAĞLA BULUR der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 15:36
SAYIN TEKİN KÜÇÜKALİ
YAZINIZI VE SİZE YAPILAN YORUMLARI BÜYÜK BİR BEĞENİYLE OKUDUM.HİÇ ŞÜPHE YOK Kİ YAZILARINIZ,DÜŞÜNCELERİNİZ VE GEREKSE KİŞİLİĞİNİZ ÇOK SEVİLİYOR VE TAKİP EDİLİYOR.SAMİMİYETİNİZ İLE BİRLİKTE TÜM GERÇEKLERİ SAKINMADAN BİZLERLE PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.SAYGILARIMLA.(KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ)
Cevapla
 musa gezgin der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 15:48
sayın başkanım türk futbolunu yöneten kişilere çıkında bir lobicilik dersi verin yoksa türk futbolu diye bir kurum kalmayacak biz gençlerin tek eğlencesi olan futbolu bu hale sokanlara tek kelime demek isityorum birak gidin biz kendı başimizin caresine bakarız.
Cevapla
 CEM der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 17:23
ÇOK DOĞRU SÖYLEMİŞSİNİZ ANCAK BUNLAR ANLAMAZ,BUNLAR KÖRDÜR GÖRMEZ,SAĞIRDIR İŞİTMEZ,BUNLAR ANCAK VAKIF MALLARINI YERLER
Cevapla
 gülsüm bulut der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 18:40
siz değerli başkanımı canı gönülden destekliyor ve sizi bir genç olarak kendime önder olarak görüyorum
Cevapla
 Bozkurt Kurttekin der ki:
07 Haziran 2012 tarihinde, saat 20:22
İste namuslu ADAM GİBİ ADAM in düşünceleri aslında dürüstlüğe susamış olan bizlerin kalplerini feth etmiştir.
1) Hırsız olamazsın. (emek ve para hisizi)
2) İltimas geçemezsin.
3) Harama el uzatmasın.
Ama bugün bunların hangisi var ki; evet var olan herkesin kendi dogrusu. Ama adalet herkese lazım. Ey adaleti ayaklarının altında çiğneyen güç sahipleri unutmayın ki HZ ALLAH yaşattığınız rezillikleri size yaşatmadan canını kimsenin almaz…
Cevapla
 GÖKÇEADA LI AZMİ der ki:
08 Haziran 2012 tarihinde, saat 10:22
Sayın başkanım çok önemli bir konu asıl herşeyin Temeli bu olmalı ben önceki yorumlarımda biraz değinmiştim ama siz çok detaylı yazmışşınız tamamına katılıyorum benim ekleyebileceğim Trabzonsporu ilgilendiren yanı Nasıl Tel örgüleri statlardan ilk biz kaldırdık bu harcamaların şeffaf olmasındada her olayda olduğu gibi öncü olalım ve kulübümüzün hesaplarını internettte açık açık yayınlayalım kimi kaça aldık kimi kaça sattık hangi menecere kaçpara verildi forma satışlarından ne geldi sdat gelirleri giderleri herşeyi ama herşeyi açık açık ilan edelim zaten bu yönetimler Takımlara ve Trabzonspora bişeyler vermek için yönetime gelmedimi ne verip ne vermediklerini görelim bizlerde değerlendirmemizi ona göre yapalım saygı hak ediliyorsa saygı duyalım yok hiçbirşey verememişse bizlerde bu yöneticileri seçmeyiz Şimdiki bu yapıyla bu işlerde çalışmamış konuları bilmeyenleri birde kendilerini kandırırlar bizleri kandıramazlar sizleri kandıramazlar devekuşu misali kafalarını kuma sokuyorlar okadar
Geç kalmış değiliz gelin öncü olalım örnek olalım şeffaf olalım birlik olalım böyle olursa birlik olmak kolaylaşır . kimse kimseyi suçlamaz ben gerçekleri bilirsem neden insanları karalayayım Selam ve dua ile
Cevapla

  1. Elinize , gönlünüze, güzel yüreğinize sağlık. Güzel İnsan…

    Saygılarımla, iyi çalışmalar

  2. İdarecilik ve işleri ehline vermek

    Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. Görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması emredilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

  3. 2

  4. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  5. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  6. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  7. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  8. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  9. Adalet herseyin bası aslında. Adaletli isen;

  10.  müge mutlu der ki:
    08 Haziran 2012 tarihinde, saat 11:28
    Türk futbolunu düşmüş olduğu bu durumdan kurtaracak tek isim olarak siz değerli başkanımı görüyorum biz gençler olarak her zaman sizin yanınız da yer alamaya devam edecegiz yazılarınzdan dolayı size teşekkurler ediyor ve devamının gelmesini temenni ediyoruz.
    Cevapla
     sevcan yurtsever der ki:
    08 Haziran 2012 tarihinde, saat 12:29
    sayın başkanım yazılarınızı takip etmeye devam ediyoruz yazınız da dile getirdiğiniz gibi kefenin cebi yok ama bunlarada da yuzlerının kıracak yerleri yok türk futbolunu ne hale soktular artık futbol izleme zevki bile kalmadı insanlar da.
    Cevapla
     ÖZKAN KUTLU der ki:
    08 Haziran 2012 tarihinde, saat 16:40
    YAZININ TAM YERİNİ BULMUŞ SAYIN BAŞAKANIM OKADAR GÜZEL DİLE GETİRMİŞSİNİZ Kİ ELİNİZE VE YÜREGİNİZE SAĞLİK SİZ OLMASANIZ HERŞEYİ GÖRMEZDEN GELİP YEMEYE DEVAM EDECEKLER TÜM TARAFTARLAR DUYSUN BUNU ONA GÖRE GÖZÜNÜ AÇSİN
    Cevapla
     AlexTheKing der ki:
    09 Haziran 2012 tarihinde, saat 00:53
    Tekin Küçükali’nin yazılarından yeni haberim oldu. Kızılay’daki başarısından ötürü saygı duyduğum bir şahsiyetti.

    NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  11. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  12. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ.

  13. Ancak burada yazdıkları fazlaca taraflı gibi. Her ne kadar bu yazıda trabzonspor yönetimine ciddi ciddi “giydirmelerde” bulunsa da bundan önceki lobi yazıları ile trabzonspor’u haksızlığa uğrayan, ezilmiş, bu ezikliğin onyıllar süren başarısızlığın nedeni olduğunu iddia etmiş.

    Bir fenerbahçe taraftarı olarak net bir şekilde belirtmeliyim, trabzonspor tarihi boyunca sadece -en az iki İstanbul takımının kötü olduğu sezonlar dışında- başarıya ulaşamamış tipik bir anadolu takımıdır. Karadeniz insanı duygusal olduğu için gerçekleri şöyle özetleyelim:

    Trabzonspor büyük bir takım değildir, yabancılarını doğu avrupa ülkelerinden almak durumundadır, çünkü hem parası yoktur, hem de yıldız oyuncular trabzonspor yerine istanbul takımlarını tercih eder. İki yada üç katı para koymadıkça trabzonspora yıldız oyuncu gelmesi mümkün değildir (sadri şenerin sözlerinden). Şansla iyi bir oyuncu alınsa da sezon sonu istanbul’un yolunu tutmaktadır. Büyük takımlar oyuncu kaybetmez, kazanırlar… Anadolu takımlarından alınan oyuncular, uzun süre oynatılarak tecrübe kazandırılır ve İstanbul takımlarına hazırlanırlar (egemen ve selçuk gibi). Bu nedenlerle oturmuş kadro kurması mümkün değildir trabzonspor gibi takımların. Her sezon balon şişirirler ve temiz trabzonlu kardeşimi ümitlendiriler ancak başarısızlık gelince şenol güneş ve sadri şener gibiler başarısızlığı örtbas ederek saldıracak yer ararlar.

    Tekin Küçükali felsefi yaklaşımlarda bulunmuş ancak bence hala göremedikleri var ve bunu da ancak dışarıdan bakarak görebilir. Büyük olmak için güçlü lobi yeterli değildir, büyük takımın büyük taraftarı ona her seferinde sahip çıkar, milyonlarca forma alır, biletler satışa çıkınca tüketilir…trabzon taraftarı maç içinde bile kendi oyuncularını yuhlamayı biliyor. Güçlü bir taraftara sahip olsa da trabzon, bu taraftarların maç içinde yıkılmaları an meselesi. Ayrıca büyük takımın iş adamı taraftarları gerektiğinde elini taşın altına koyar. Karadeniz’in zenginleri milyarını başka yerlere yatırmayı tercih ediyorlar çünkü onlar da Trabzonspor’un bir marka değerinin olmadığının farkındalar… Dolayısıyla trabzonun bugünden başlayarak tamamıyla lobi faliyetlerine odaklansa bile önce kendi içindeki birikmiş sorunları çözmeleri gerekir…

    Bu arada gerçekten bir gün trabzonsporun şampiyon olmasını görmek isterim. fakat bunun olması için fb, gs ve bjknın aynı sezon içinde kötü olmaları gerekir…

    Cevapla
     Bozkurt Kurttekin der ki:
    09 Haziran 2012 tarihinde, saat 20:26
    Ey Alex takma isimli Anadolu lu olmayı kötü birsey zanneden, takma isimlerini dahi türkce koyamayanlar ADALETİN bir bayan ismi zannediyorlar.
    Cevapla

  14. Evet, Trabzon insanı diğer Anadolu sehirlerinin asıl insanı gibi hem duygusal hem zalime karsı dik durandir.

    Evet, Trabzon insanı benim sehrim Sivas’ın insanı gibi güçlü ve zalime boyun egmeyendir.

    Evet, Anadolu insanı paraya tapmayandir.

    Evet, Anadolu insanı VATAN İCİN CAN VERENDİR.

    Evet, Anadolu insanı cocuğunun adı “Muhammet, Mehmet, Ahmet, Hasan, Hüseyin, Omer, Osman, benim adım Bozkurt” gibi olsun diye mücadele vermiş duygusal ve adalet insandır. Paraya, güce, baskıya boyun egmeyen vicdan sahibidir.

    Evet, Anadolu insanı cogunlugun baskılarına boyun egmeyendir.

    Evet, Anadolu insanı teknoloji olarak üstün olanın zulmüne dik durandir.

    Evet, Anadolu insanı forması cok satılanın değil haklının yanında durma faziletine sahip olandir.

    Evet, Anadolu insanı ADAM GİBİ ADAMDIR. Ama bunu gecmiste İngiliz Churcil, Fransız Josef, İtalyan Roberto ile Rus Mihail anlamamıştı. Şimdinin Alex lerinin anlamasını ANADOLU İNSANI BEKLEMİYOR.

    Ben Bozkurt Kurttekin Sivas’ın Kangal ilçesi doğumlu övünerek diyorum ki BİR ANADOLU COCUGUYUM. Duygusalim, Adaletten yanayım, Mazlumdan tarafım.

    Ve son olarak bir FB li olarak diyorum ki; Türkiye’nin takımı TS nin hakkını yiyenlere birgun kirlettikleri adalet lazım olunca çamurda boğulurlar.

    Unutulmamalı ki dunyanın en büyük devleti Roma İmparatorluğu ADALETLE HÜKMETMEYİ BIRAKIP ZALİM OLUNCA YIKILDI, NÜFUSU AZALİNCA DEĞİL.

    Adalet İcin sayın Küçükali ye hep destek tam destek.

  15.  HASAN BİRDAL der ki:
    11 Haziran 2012 tarihinde, saat 11:21
    Alex TheKing yazmış olduğunuz yazıyı okuyunca aslında Trabzonspor hakkında fazlaca bir bilgiye sahip olmadığınızı anlayabiliyorum. Biz Trabzonspor taraftarları olarak size biraz Trabzonspor hakkında bilgi vermek istiyoruz.
    Turkcell Süper Lig:
    Başbakanlık Kupası:
    Uluslararası Başarılar
    1995 – UEFA Kupası (3. Tur)
    1975-76 sezonunda 7.hafta Altay maçı 1-2
    Perugia..
    6-0 Trabzonspor-FK Vllaznia
    - Avrupa maçlarında galibiyet sayısı mağlubiyet sayısından daha fazla olan tek takımız.
    Galibiyet sayımız: Bugün itibariyle 31
    Mağlubiyet sayımız: 29
    Attığımız gol: Bugün itibariyle 107
    Yediğimiz gol: 115
    - Türkiyede en uzun gol yemeyen kaleci Şenol güneşindir. Gol yememe rekoru 1129 dakikadır
    – 9 sezonda 6 şampiyonluk 3 ikincilik aldığını bilmeyen yoktur
    - Süper lige çıktıktan 1 sene sonra şampiyon olan tek takim
    - En az gol yiyerek (6 gol) şampiyon olan tek takım
    Trabzonspor böyle bir Anadolu takımı evet sayın alex umarım biraz da olsa size bilgi vermişsek ne mutlu bize sayın taka gazetesi editörü bir Trabzonspor taraftarı olarak lütfen bunu yayınlamanızı istiyoruz her şey için teşekkür ederiz
    Cevapla
     Fatih AYHAN der ki:
    12 Haziran 2012 tarihinde, saat 21:43
    Merhaba Tekin Bey,
    Cevapla
     Latif MARAŞLI der ki:
    13 Haziran 2012 tarihinde, saat 10:53
    Alex denen Anadoluyu tanımayan kişiye en güzel cevabı vermiş olan Bozkurt u kutluyorum.
    Cevapla
     Ramazan SALİH (KOCA REİS) der ki:
    25 Haziran 2012 tarihinde, saat 15:24
    Ders çıkarılacak bi köşe yazısı kaleminize ve yüreğinize sağlık hocam saygılarımla. PAMUKOVALI….

    TRABZONSPOR’UN BAŞARILARI:

    Ulusal Başarılar

    6 Şampiyonluk: 1975-76, 1976-77, 1978-79, 1979-80, 1980-81, 1983-84,

    Türkiye Kupası:

    7 Şampiyonluk: 1976-77, 1977-78, 1983-84, 1991-92, 1994-95, 2002-03, 2003-04

    Cumhurbaşkanlığı Kupası:

    7 Şampiyonluk: 1975-76, 1976-77, 1977-78, 1978-79, 1979-80, 1982-83, 1994-95

    5 Şampiyonluk: 1975-76, 1977-78, 1984-85, 1993-94, 1995-96

    1992 – UEFA Kupası (3. Tur)

    -DÜNYADA KENDİ EVİNDE EN UZUN SÜRE YENİLMEYEN TEK TAKIM (90 MAÇ ÜST ÜSTE)

    -İlk İtalyan takimini biz eledik Avrupa Kupaları’nda.

    -FENERİN 7 SENE 4 AY İÇERDE DİSARDA TAM 22 MAÇ BİZİ YENEMEMESİ İKİ TAKİM ARASİNDAKİ BİR REKORDUR.

    - Türk takımlarının Avrupa Mücadelelerinde elde ettiği EN FARKLI GALİBİYET

  16. Sizin söylediğin kriterleri kulüp yönetimlerimiz yerine getirmediğinden futbolumuzun üzerindeki bu kavga devam etmekte. UEFA’dan alınan cezalarının da sebebi de aynı durum. Ne zaman dürüst ve takımın menfaatlerini düşünen yönetimler oluşur, işte o zaman futbolumuz gelişmeye devam eder.

    Sizi ilgi ile okumaya devam ediyoruz.

    Fatih AYHAN-Karadeniz Vakfı Gençlik Meclisi

  17. Benim soyadım MARAŞLI ama ben Sütçü İmamın memleketi olan Gazilik ünvanı almış bir şehrin Yani GAZİ ANTEP in çoçuğuyum. Adı alex veya başka olanların dedeleri benim şehrimi iyi bilir.

    Herşey satınalma gücüyle belli olsaydı bugün alex adını kullananın hiçbirşeyi olmazdı.

    Önce ADALET…………..

Siz de Bir Yorum Bırakmak İster misiniz?