Zaten lobicilik inanç, algı ve meşru bir zemin oluşturma faaliyeti değil midir? Eğer güç, yalanın oyuncağı olursa lobicilik tahrip gücü yüksek bir bombaya dönüşür. Hatırlayın, Amerika Irak’ı işgale hazırlandığı sıralarda uluslararası camiada nasıl bir inanç oluşturdu. “İrak’ın yer altına saklanmış, tüm dünyayı tehdit edecek düzeyde nükleer silahları vardır.” Herkes bu yalana inandırıldı. Böyle bir yalana inanmanın bedeli ne oldu? Kadın çocuk ayrımı yapmadan 1 milyar insan öldürüldü. Bu koca yalan ve propaganda herkesi suspus etmeye yetmişti. Bir kaç yıl sonra, güç sahipleri yalanın esiri olduklarını itiraf ettiler.
Meşru bir lobicilik için kullanılan güç, ahlakın esiri olmalıdır. Güç ahlakın esiri değilse, lobicilik kontrolsüz bir hal alır ve karşımıza zulüm organizasyonu olarak çıkar. Meksika’da Zapatista yerlileri önce sömürü düzenine karşı çıkmak ülküsüyle yola çıktılar. Hükümete karşı adım adım, acele etmeden ve lobiciliği iyi kullanarak mücadele verdiler. Ancak direnişleri sonucunda elde ettikleri güce kendileri de inanamadılar. Şaşırdılar. Ele geçirdikleri devlet gücünü ve devlet malını nasıl kullanmaları gerektiğini bile bilmiyorlardı. Her şeyi yağmaladılar. Milletin mallarına el koyup evlerine götürdüler. Türlü taşkınlıklar yaptılar. Taraftarlarının onlara olan inancı, onları sarhoş etmişti. Türkiye’de şike yapılmadığını iddia eden taraftarlar, bu Zapatistalara ne kadar da benziyorlardı. Yaptıkları lobi faaliyetlerinin ahlaki yönünün zayıf olması ve kalkıştıkları işin kendi boylarını aştığının farkında olmamaları nedeniyle zaferi nasıl da tahribata dönüştürdüler.
Lobicilikte kantarın topuzu kaçtı. Soruşturma sürecinden kurtulmak için yapılan yoğun lobi faaliyetleri yalanın esiri olan bir güç kullanımına dönüştü. Ahlaki bir temele dayanmak yerine, menfaat temeline dayandığı için nerede duracağını da bilemedi. Suçlanan kulüp hızını alamadı ve kendini aklamak bir yana, Türkiye’deki saygın bazı kulüpleri de suçlu ilan ettirdi. Hatta süreç, alın terine saygısızlık noktasına kadar vardı. Galatasaray’ın şampiyonluk kupasını soğutarak vermek için de mücadele verildi. Bu kontrolsüz güç, Türk Futbolunu büyük bir tahribata uğrattı.
Bu tahribattan en büyük nasibi Trabzonspor aldı. Tahribat hala devam ediyor. Bakıyorum da Trabzonspor’a önemli yıldız futbolcuların transfer edileceği haberleri yayılmaya başladı. Başta Burak olmak üzere, Trabzonspor’da kendisini bulmuş başarılı futbolcuların ayrılacağı kanaati yavaş yavaş yerleştiriliyor. Taraftara bu değerleri kaybetmeyi benimsetme konusunda faaliyetler devam ediyor. Mevcut yararlı futbolcuların Trabzonspor’dan soğutulması süreci işletiliyor.
Değerli okurlar, Modern dünyada bir devleti, bir şirketi ya da bir spor kulübünü yönetmenin birinci kuralı “ALGIYI YÖNETMEK” tir. Algıyı yönetmenin en önemli yolu da medya üzerinden lobi faaliyetleri yürütmektir. Doğrular, dürüstler, ahlaklı insanlar ve haklı olanlar bu algıyı doğru ve adil bir noktaya ulaşmak için var güçleriyle çalışmalıdırlar. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, lobicilik gücün doğru kullanımı olmalıdır. Yoksa LOBİ SİLAHI NÜKLEER SİLAH GİBİDİR. Sinsidir. Teneffüs ettiğiniz havadan, farkına varmadan sizi zehirleyebilir.
Örneğin, Mavi Marmara katliamında şehit olan vatandaşlarımızı milletimiz bağrına bastı. Ancak “orada ne işleri vardı” mealindeki çatlak sesler, daha sonra uluslararası alanda kanaate dönüştü ve lobinin tahribatıyla karşılaştık.
Algıyı yanlış yönlendirmeye TRT Televizyonunun da alet olduğu başka bir örnekle anlatmak isterim: Bir Zamanlar Osmanlı “Kıyam” dizisi dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Dizi özetle Osmanlı’nın Acemlerle yani bugünkü İran’la gerilim günlerini hatırlatıyor. Peki milletin kafasına hangi algıyı yerleştiriyor? “İran geçmişten günümüze düşmanımızdır.” Dizinin zamanlamasını da dikkate aldığımızda, milletin algısının nereye doğru yönlendirilmeye çalışıldığını takdir edersiniz.
İşte haftalardır lobicilik olarak dile getirdiğimiz bu algı yönetimi, kardeşlik, dostluk ve barış yönünde kullanılmak yerine, böylesine düşmanlıkları hatırlatmak için kullanılırsa nükleer silahtan daha tehlikeli olabilir.
Biz Karadeniz ve Trabzonspor camiası olarak hep doğrunun, ahlaklı ve adil olanın yanında olmaya bu değerler uğruna lobi yapmaya gayret göstereceğiz. Milletin vicdanını sızlatacak her konuda da onları uyandırmayı görev sayacağız.
Yazıma son vermeden önce; kısa adı KAR-DER olan Karadenizliler Derneği tarafından Ankara-Etlik’te düzenlenen ve 22 Mayıs Salı günü başlayıp hafta sonuna kadar devam edecek olan “Karadeniz İlleri Kültür ve sanat Festivali”nin verimli ve bol katılımlı geçmesini temenni ediyor; emeği geçen arkadaşlara sevgi ve selamlarımı sunuyorum.
Sağlıcakla kalın..
Ali osman Birdal 
mert çebi. 
Omer - İstanbul Teknik Üniversitesi
Bu çıkarımı bırakın yapmayı, anlayan adamı mumla arıyoruz, özellikle bölge insanı içerisinde. İsmi büyük, Trabzonlu bir çok işadamı ticari başarılarını, kanaat önderleri ise konumlarını Trabzonspor için kullanamadılar. Belki güçleri yetmedi, belki de riske girmek istemediler. Bunun yerine İstanbul klüplerinde görev alıp yönettiler. Kimisi de federasyonun başına geçti, kariyerleri için önemli referanslar sağladılar. Ancak iş, toprağının takımına yardıma gelince malesef el ayak çekip uzaktan izlemekle yetindiler.
Küçükali’nin vizyon sahibi bir yönetim adamı olduğunu söylemiştim. Olaylar arasındaki bağlantıları görmek zeka gerektiren bir olgudur. Bu olgu ne kadar kompleks hale gelirse o kişi o kadar zekidir.
Toplumsal algının, lobiciliğin en büyük hedefi olduğunu da görebilen yada bilen bir yönetim adamı olduğunu öğreniyoruz.
Lobi faaliyetlerinin temel amacı kitleleri planlı olarak yönlendirmektir. Bu da önemli bir güçtür.
Lobicilik nihayete erdiğinde rakip kitleleri ve yönetimleri eylemsizliğe sürükler. Elbette kötü yönde kullanılan lobiciliğe kimse taraftar olmaz; amaç hak aramak olmalıdır. Ancak bir paradoks olarak şunu da görmek gerekir ki,
“güçlü lobiye sahip bir topluluk hakkını arama gereksinimi duymaz”
teşekkürler.
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:21
Sayın küçükali . Şikeyi örtpas etmek veya savunmak ahlaksızlıktır. Adam gibi adamlar 26 klasör dinleme kaydı olan bu belgeleri ört pas edemez.Şike yasasını acele değiştirip sanıklar lehinde düzenleme edilemez.Bu yasa değiştirilirken trabzonlu milletvekilleri nasıl duruş sergiledi bunu halk biliyor. Bu şikeyi Trabzonspor etseydi şimdiye çoktan düşmştü. Tüm trabzonsporlular bu haksızlığı görüyor. ve fenerbahçeyi kimin koruduğunuda biliyor.Bir makama yalakalık etmenin insanları küçülttüğünü bilsinler .Bunlara hakkımı helal etmiyorum. Allah bu adamları bildiği gibi yapsın.
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:40
Sayın Başkanım;
Çok güzel ve bir o kadar’da düşündürücü bir yazı okudum sayenizde.Başarılarınızın devamını diliyorum.Saygılarımla.Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:47
Tekin Bey’in yorumları son derece anlamlı. Ülkemizdeki çoğu sorunun hep lobicilikten kaynaklandığı kesin. Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:51
Sayın Tekin Bey sayenizde lobicilik hakkında bir çok şey öğrendik.Yazılarınızla bizlere ışık tutuyorsunuz.Her zaman sizin yanınızda ve takipçiniz olacağımıza emin olabilirsiniz. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 11:15
Biz Trabzonspor taraftarı olarak hep doğrunun, ahlaklı ve adil olanın yanında olmaya bu değerler uğruna hakkımızı aramaya gayret göstereceğiz. Tarbzonspor taraftarının vicdanını sızlatacak her konuda da duyarlı olmalıyız.
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:05
sizleri saygıyla selamlıyorum syn. Tekin KÜÇÜKALİ..
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:09
sonsuz saygılarımla
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:35
İsin özü BIÇAK CERRAHİN ELİNDE HAYAT KURTARIR, KASABIN ELİNDEYSE CAN ALIR. Lobicilik yapmak adaletsiz ve fütursuz olmak anlamına gelmediğini spor camiasına anlatan özlü bir yazı yazan Sayın Küçükali ye teşekkür ederim.
Ben bundan 3 gün önce yorum yazmıştım. Gunde bir defada yorumlarda ne var diye açıp bakiyorum. Üzüldüm en son baktığımda bu yazı 7000 civarı okunmuş kendi yorumum dahil 49 yorum varken bugün niçin 500 okunmuş ve tüm yorumlar silinmiş.
Yazi ve yorumlar guc sahiplerinin hosuna gitmedide onun icin mi kaldirilldilar. Merak ediyorum aydınlatın bizi.
Yorumuna sahip çıkan FB li okurunuz
Bozkurt Kurttekin
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 13:58
Düşünüyorumda kafamda şöyle bir takım kuruyorum. orta sahada selçuk inan gönderilmeseydi. onun kadar olmasada galatasarda bizde olduğunun iki katı perfonrmans gösteren engin baytar. nitekim ceyhun… bunlar galatasarın şampiyon olmasında en etkili silahları. yine jaja. bunlar bu kadroda olsaydı busene şampiyonluk kacınılmaz olurdu. diyeceksinizki gecen sene bunlar vardıda niye şampiyon olunamadı. işte üzerine temas edeceğim konu burası. bu aşamada önümüzdeki senenin gücü göründüğü anda kadroyu dağıtıyorlar. ve bizde trabzonspor olarak rakiplerimizin yapmış oldukları bizi safdışı bırakan lobi çalışmalarına karşılık veremedik. burda mesele bu futbolcuların galatasaray veya diğer takımlar tarafından alınması değil, transfer her dönem olağan olan bişey, asıl mesele. gücümüzü ve lobi faaliyetlerimizi yerinde kullanamayıp bunları elimizde tutamamız.şampiyonluğa oynayacaksan önce şampiyon gibi düşüneceksin sonra adımlarını ve çalışmalarını ona göre atacaksın. trabzonspor gençlerbirliği veya antep gibi ticari olarak düşünen bir kulüp değil önce yöneticilerimiz bunu beyinlerine sokmalılar. Şampiyon olamaya olamaya gözlerindeki değerimiz düşmüş ama şunu iyi bilsinlerki bu taraftar kendini hala şampiyon görüyor, kendine hala şampiyonluğu yakıştırıyor. Bu duygularla ve sayın tekin küçükali’nin yazılarının iyi yorumlanması dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 14:22
cok guzel bır yazı okudum sayenızde basarılarınızın devamını dılerım …..
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 14:24
Tekin beyinde dediği gibi;Soruşturma sürecinden kurtulmak için yapılan yoğun lobi faaliyetleri yalanın esiri olan bir güç kullanımına dönüştü. Ahlaki bir temele dayanmak yerine, menfaat temeline dayandığı için nerede duracağını da bilemedi. Suçlanan kulüp hızını alamadı ve kendini aklamak bir yana, Türkiye’deki saygın bazı kulüpleri de suçlu ilan ettirdi…Ayrıca Türk futbolu’ büyük bir çöküş içerisine de girdi…
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 21:43
Katılmamak elde değil.
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 14:26
Sayın Tekin hocam, lobicilik ile ilgili yazılarınızı ilk andan itibaren ben ve arkadaslarim büyük ilgi ile takip ediyor ve inaniyoruz ki bu genclerin ve toplumun olaylara bakiş, düşünüş açısını daha ileri boyutlara taşıyorsunuz.yazılarınızın devamını büyük ilgi ile bekliyoruz.saygılarımızla…
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 16:19
Sayın Başkanım lobiçiliğin nekadar önemli olduğunu biz gençlere öğrettiğiniz için ve kaleminize aldığınız için teşekkür ederiz. BENİM BAKIŞ ACIMA GÖRE DÜNYADA LOBİÇİLİĞİ EN BAŞARILI YAPABİLEN ÜÇ ÜLKE VARDIR 1. İSRAİL 2. İNGİLTERE 3.AMERİKA GERİKALAN ÜLKELER BANA GÖRE HİKAYE SAYIN BAŞKANIM BİZ TÜRK GENÇLERİ DİYORUZKİ BİR MİLLETİN BÜYÜMESİ VE BAŞARILI OLMASI İÇİN ÖNÇE SAĞLIKLIOLMASI GEREK SONRA EĞİTİMLİ OLMASIGEREK SONRA HUKUKDÜZENİ OLMASI GEREK SORUYORUM TÜRKİYEDE SAĞLIK NEREDE?(SAĞLIK BAKANLIĞI CERRAH PAŞA COCUK BÖLÜMÜNÜ ZİYARET ETSİN BU YETERLİDİR)ANADOLUNUN BAĞRINDAN KOPAN BİZ GENÇLER ÜNÜVERSİTEYİ KAZANDIKDİYE SEVİNİYORUZ AMA MALESEF BİZ GENCLER HALA ÜNÜVERSİTEYE BAŞLADIĞIMIZ ZAMAN KALACAK YER KORKUSU BAŞLIYOR OYSAKİ BİZ TÜRKİYEYİZ BÜYÜK DÜŞÜNÜP BÜYÜK ŞEYLER YAPMALIYIZ. GENÇLERİMİZİ BİRİLERİNE MUHTAÇ ETMEMELİYİZ ONLAR TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN GELECEĞİDİR.SON OLARAK HUKUK DÜZENİ ADALET BAKANLIĞININ SADECE ŞUNU YAPMASI YETERLİ OLCAKTIR TÜRKİYEDEKİ SUÇ ORANINI ACIKLASIN.(EMİNİM SUÇ ORANI ÇOK DÜŞÜKTÜR) Sayın Başkanım yazılarımdan şu anlaşılmasın yok o partili yok bu partili bizim orada bir laf vardır oflular için derler direk allaha bağlıyız diye .SON OLARAK KANUNİ SULTAN SÜLEYMANIN DOĞDUĞU VE YAŞADIĞI ŞEHİRDEN SESLENİYORUM TRABZONSPORUMUZUN HAKKINI KİMSE YEMESİN .TÜRKİYEYİ YÖNETENLER BİR AN ÖNÇE FUTBOLDAKİ KAOSU DURDURSUN ADALET İSTİYORUZZZZZ
23 Mayıs 2012 tarihinde, saat 21:43
değerli başkanım;
sabırsızlıkla beklediğim yazınızı büyük bir zevkle okudum ve benzer bir yorumla özellikle “algıyı yönetmek” çıkarımınız için çok önemli bir tespit olduğunu düşünüyor ana sorunun bu olduğuna olan inancımı sizinle paylaşmak isterim kaleminize sağlık
selamlar
Ahmet/pamukova
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 00:56
Olay bukadar derin..teşekkürler
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:30
Lobicilik topyekün yapılan modern silahsız genişleme toplumda saygınlık kazanma savaşıdır , Bu mücadele o konu ile ilgili tüm şahısların az yada çok katkısıyla ve topyekün yapılırsa başarılı olur
21. yüzyılda yönetimler şeffaf olmalıdır çünkü asrımızın teknolojik ilerleme nedeni ile kimsenin gizli sırları kalmamıştır .Yönetimler planlarını proğramlarını ve içraatlatrını taraftarla paylaşmalı bunları açık açık deklere etmelidirler . Buna rağmen taraftar yönetimin yanında olmuyorsa buna rağmen olaylarda kamuoyu oluşmuyorsa o zaman o kitleler suçlanabilir o kitlelere söz söyleyebilirsiniz O taraftar ve camia görevini yapmamış olurlar sorumluluklarını yerine getirmemiş olurlar.
Şimdi bizim yönetim neler yaptı ona kısaca bakalım Yönetimin 2 numaralı adamı istifa etti niye ettiğine sebebini bilen bikaç kişi hala sır olarak saklanıyo , Bu yil yapılan yabancı transferlerini kimin yaptığı hala sır olarak saklanıyo hatta 22 saat uçak yolculuğu yapılarak alınan Teo nun maceralarıda öyle kim aldırdı kim gönderdi kim sahip çıkmadı , Selçuk İnan ben başkan olursam kalır dendi ama kalmadı nedenleri hala belli değil burası Trabzonspor kimsenin babasının çiftliği değil Bu takımda her taraftarın Trabzonlu olsun başka şehirli olsun bizimle gönül birliği yapmış her tarahtarın emeği var göz nuru var gönlü var çilesi var kahrı var ahı var bu kulüp bu değerlere sahip çıkılarak yönetilmelidir.
Sahsileştirilmemelidir topyekün hareket edilmeli herkese kucak açılmalı yanlıştan kaçınılmalı doğruya sonuna kadar sahip çıkılmalı gerekirse bu uğurda hertürlü fedekarlık yapılmalıdır.
Selam ve dua ile
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 11:42
bayan tarftar olarak sizin gibi uzun yazılar yazamam.bildiğim tek şey birlikden beraberlikden güç doğar sorunlar elele verilirse aşılamıyacak sorun yoktur ben eski takımımı özledim başarıları özledim.
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:46
“Bir akıllıya 40 kere deli derlerse deli olurmuş” İçeriğine inanmadığım nadir atasözlerimizden biri olarak görüyordum ama şu son süreçte FB camiasının herşeye rağmen “kirli” başkanlarına sahip çıkma adına gerçeği dışlamaları, yöneticileri hiçbir şey yapmamış gibi her platformda bir yalanı savunmalarını hepimiz hayretle izliyoruz.Haklının güçlü olması gerektiği yerde güçlünün haklı olduğu bir anlayış ve bu anlayışın tüm ülke üzerinde hakim olması yarınlarımız için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Eğer yetkililer adaleti sağlamazsa kişiler kendi adaletlerini oluşturmak için başka eğilimlere sapabilirler. Zokora-Emre olayında bunun net örneğini gördük. Zokora yeteri cezayı almayan Emre’yi kendince cezalandırmaya, kendince adaleti sağlamaya çalıştı. Başta bizi yöneten siyasi iktidar, diğer siyasiler, futbolu yönetenler akıllarını başlarına toplayıp akilane karar vermeliler ve verdikleri karar adaletli olmalı. Unutmamalı ki bizim atalarımızda adaletsiz davrandı diye padişahın kolunu kesmeye hüküm veren kadılar ve bu hükmü vermeseydi onu hayatıyla cezalandıracak padişahlar var.
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 14:20
Sayın başkanım değindiğiniz yer o kadar güzel bir yer ki gerçekten sizi taktır ediyorum ben 26 yaşındayım ve Trabzonsporsun şampiyonluğu hala göremedim bu beni üzüyor ama ben takımımı hala seviyor ve ona sahip çıkmaya devam ediyorum ama bu aralar Trabzonspor öyle bir hale geldi ki ne aklım alıyor nede fikrim Trabzonspor başta Galatasaray Beşiktaş ve Fenerbahçe olmak üzere bu gibi takımlara futbolcu yatıştırıyoruz. Yetti artık bizim yetiştırdıgimiz futbolcuları kimselere para uğruna satmasınlar biz taraftarlar olarak artık şampiyonluk sevincini tatmak istiyoruz.
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 15:12
Hak edene alnını teri soğumadan hakkını vermek gerekir.Galatasaray’ın şampiyonluk kupasını soğutarak vermek için bir sürü dolaplar çevrildi. Tüm bu yapılanlar Türk Futbolunu büyük bir tahribata uğrattı.
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 18:26
Baktım ki Fenerbahçeli bir arkadaşımız güzel bir yorum yazmış, bende bu yılın şampiyonu Galatasaraylı olarak yazmak istedim.
24 Mayıs 2012 tarihinde, saat 18:47
Sayın Başkanım yazınız her zamanki güzel olmuş kaleminize yüreğinize sağlık
Selamlar
Temel / Pamukova
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 11:15
Sayın başkanım yazılarınızı takıp edıyor ve sizin söyledıklerınızın ne kadar doğru olduğu görüyoruz umarım bu yazılarınız yerını bulur ve artık tarbzonspor gıbı bir camiayı incitmekten vaz gecerler saygılar yazılarınız devamını beklıyoruz.
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 11:16
Başkanım,yazılarını takip ediyoruz ve çok beğeniyoruz.Hemen hemen tüm yazılarıza yarum yazmaya çalışıyorum
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 11:36
Sayın Tekin başkanım Trabzonspor sizin gibi öncer ve lobicilikte üstün bir yetenek olan bir başkan görmek istiyor siz değerli başaknımı Trabzonsporun başkanı olarak görmek istiyoruz yapılan bunca haksızlıklara tek dık durabılecek kişi sizsiniz yazılarınızın devamını beklıyor ve sizi yazılarınızdan dolayı teşekkur ediyorum.
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:27
Sayın Tekin Bey;
Yazılarınızı çok beğenerek okuyorum.Başarılarınızın devamı diliyorum.Saygılarımla…
Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:36
Sayın başkan yazınızı okudum.İlk aklıma gelen 15 sene önce seyrettiğim bir filmde geçen bir cümleydi. bu cümleyi siz ve okurlarınızla paylaşıp başka da bir yorum yapmak istemiyorum.”SUÇLUYU AFFEDEN HAKİM KENDİNİ MAHKUM ETMİŞTİR”
Allaha emanet olun.
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:36
Sayın Başkanım;
Yazınızda çok güzel noktalara değinmişsiniz,biz gençlere bir ülke insanı için lobiciliğin ne kadar önemli olduğunu öğrettiğiniz için teşekkür ederiz.
Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:49
Çok başarılı bir yazı olmuş başkanım emeğinize sağlık bir sonraki yazınızı bekliyorum.NAMIK KEMAL ÜNİ.GENÇLİĞİ
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:51
Biz gençlere ışık tutuyor ve ufkumuzu genişletiyorsunuz.Yazılarınız gerçekten çok doğru tespitlerle yapılmış yazılar.Teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.Namık Kemal Üniversitesi Gençliği
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 16:25
başkanım elinize sağlık yazınız çok güzel olmuş,trabzosspor yöneticileri ancak kendi lobilerini yaparlar.
Namık Kemal üni gençlik komitesi
25 Mayıs 2012 tarihinde, saat 16:32
Sizlerin yazılarını Trabzonspor yöneticileri takım etse ise trabzonspor bu durumda olmazdı.tff yönetimine trabzonspordan kaç kişi girdi.bu kişiler trabzonspor lehine hangi karaların ılınmasında faydalı oldularlar.cevabımı bir hiç…………….
YOK BÖYLE BİR ŞEY BAŞBAKANIN OĞLUNUN KAYINBİRADERİ FENERBAHÇE YÖNETİMİDE,TOPBAŞIN OĞLU ÖYLE BU NE YA HER YERDE AYNI İNSANLAR,
NAMIK KEMAL GENÇLİK KOMİTESİ
26 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:45
Aslında işin özü yazmış olduğunuz bu sözde saklı “Ahlaki bir temele dayanmak yerine, menfaat temeline dayanmak” günümüz Türkiyesinde herkes maddi menfaatler peşinde koşup özünü örfünü ananesini tamamen unutmuş ve yitirmiş durumdadır.
26 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:35
Tekin Bey,
“Biz Karadeniz ve Trabzonspor camiası olarak hep doğrunun, ahlaklı ve adil olanın yanında olmaya bu değerler uğruna lobi yapmaya gayret göstereceğiz. Milletin vicdanını sızlatacak her konuda da onları uyandırmayı görev sayacağız.”
28 Mayıs 2012 tarihinde, saat 16:27
Ewet lobicilik nükleer silah gibidir ama bunu kullanmayı becermek ve bilmek gerekir kullanmayı bilemessen kendinide öldürebilirsin gerçe ŞÜKÜR ki bizim trabzonspor yönetimimiz bunu kullanmayı bilmiyor kullanmaya çalışsalar evelallah hepimizi dümdüz ederler. EEEEYYYY yönetin yeter yeter artık iğnenin ucu kadar adamlık varsa gidin gidinki adam gibi adamlar profesyonel insanlar gelsin yeter bu kadar nema yeter…..
29 Mayıs 2012 tarihinde, saat 10:05
Sayın başkanım sizi yazılarınızdan dolayı tebrik ediyor ve yazılarınızın devamını beklıyoruz sızin gibi usta yöneticileri zor bulur bu millet bir tarbzonspor aşığı olduğunuzu biliyorum size yakışan tek yer trabzonspor başkanlığıdır.
29 Mayıs 2012 tarihinde, saat 12:33
Sayın Tekin Küçükali Başkanım sizi bu gençlik Trabzonsporun başkanı olarak görmek istiyor biz yenilik istiyoruz bunu herkez böyle bilsin kim ne derse desin ama işi tam anlamıyla yapacak olan tek kişi sizsiniz bunu iyi bilin saygılar yazılarınızın takıpçısı olamya devam edecegiz merakla yeni yazılarınızı beklıyoruz
görüşlerinize sonuna kadar katılıyorum..
Ayrıca CAMBAZA BAK yazinizla ilgili yorumlarımızın silinme sebebi İcin bir yazı yazdım Buda yayınlanmadı. O yazıda aşağıda ve hala cevap bekliyorum:
Sayin Taka Yoneticileri,
SAYIN GENEL BAŞKANIM TRABZONSPORUMUZA SAHİP ÇIKTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYOR YAZILARINIZIN DEVAMINI BEKLİYORUZ
Öncelikle adaletli bir taraftar olan Fenerbahçeli arkadaşı kutluyorum. Bugün içtenlikle söylüyorum ki; vicdanı adaletli olmazsa kişinin hep kendisi için iyi başkası için kötü olanı isteyecektir. Buradan haykırıyorum benim takımım Galatasaray dahi olsa haksız olduğu anda cezalandırılmıyorsa bu ancak Ülke İdarecilerimize olan güvenimizi yok eder.
Bize 2011-2012 sezonunda zevksiz bir lig seyrettiren herkes unutmamalıdır ki; ADALET ONLARADA BİRGÜN LAZIM OLDUĞUNDA, KENDİLERİ ZARAR GÖRMÜŞ OLACAKTIR.
Öncelikle yazılarınızla bizleri bilgilendirdiğiniz ve yönlendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Yazınızın bu kısmını kendime bir öğüt olarak alıyorum:
Teşekkür ederiz. Saygılarımla,
Fatih AYHAN-Karadeniz Vakfı Öğrenci Meclisi
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİĞİ