Sosyal Trabzonspor


25.Şubat.2024  |   206 Görüntülenme    |      |  


 SOSYAL TRABZONSPOR
Tekin Küçükali
 Yayınlanma Tarihi : 31 Ekim 2012 / 10:28
 Bu Yazı Toplam 3235 defa okunmuş ve 26 adet yorum yapılmıştır.
 

Trabzonspor algısı nasıl yönetilmelidir? Trabzonspor, futbolla ilgili olan ya da ilgili olmayan tüm insanlarımızın kafasında nasıl bir kimliği temsil etmelidir?

Trabzonspor marka değeri, hangi işler yapılarak daha ileri seviyelere taşınabilir? Bir kaç haftadır bu soruların cevabını arıyoruz.  Bu arayışımızda temel hedefimiz nedir? Elbette ki her zeminde güçlü bir Trabzonspor.

Bir camianın yöneticileri vardır. Taraftarları vardır. Doğal destekçileri vardır. Ancak bir de potansiyel sempatizanları vardır. Büyük kulüp olmanın en temel göstergesi taraftar çokluğu değildir. Güçlü bir ekonomiye sahip olmak da değildir. Bunlar yetmez. Toplumun tüm kesimlerinde sempatizanların olması gerekir. Futbolla ilgili olmayan bir vatandaşın bile, Trabzonspor denilince sempati duyacağı bir vakıa aklına gelmelidir. Kimlik, marka değeri böyle bir şeydir. Aksi halde güçlü ve paralı yöneticileriniz (hoş böyle yöneticilere de sahip değiliz ya!)  işbaşından gittiğinde gariban bir Anadolu takımına dönüşüverirsiniz.

Futbolda gücün temel kaynağı insandır. İnsanları yanınıza alamazsanız ne kadar çok taraftarınız olursa olsun başarılı olma şansınız yoktur. Bakıyorum son dönemde, para tüm kulüplerimizi esir aldığı gibi taraftarlarımızın tavırlarını da etkiler hale gelmiş. Kimse gönüllerin fethedilmesinin derdinde değil. Gönülleri fethetmeyi abesle iştigal olarak görüyor.  “Gladyatör” filminde ders alınacak çok güzel bir sahne vardır: Maksimus denilen komutan gladyatör olarak arenaya ilk defa çıkarken tecrübeli efendisi ona şöyle bir tavsiyede bulunuyor. “Döğüşü boş ver, seyirciyi kazanmaya bak.”

Elbette futbol arenasına çıktığınız zaman hayatta kalmak, kazanımlarınızı korumak için bir mücadele vereceksiniz; ancak sizi uzun vadede zafere ulaştıracak şey, seyirci denilen o geniş kitlelerin gönlüne girebilmektir. Örneğin, Trabzonspor denilince, futbolla çok ilgilenmeyen arada bir göz ucuyla atılan güzel gollere bakan bir hakim, savcı, mühendis, pilot ya da bir doktor ne algılıyor?  Yaşadığımız topluma ait bir değer hatırlayabiliyor mu?

Bir başka ifadeyle Trabzonspor sosyal alanda, sosyal projelerin içinde var mı? Sadece taraftarla bir yere varamayız. Trabzonspor bazı sivil toplum örgütleriyle, vakıflarla ve sosyal hizmet amaçlı kuruluşlarla ortak projelere imza atmalıdır. Yaptığı insani faaliyetlerle, futbolla ilgisi olmayan bir vatandaşımızın gözlerini yaşartabilmeli. Trabzonspor kulübünün insani yardım kuruluşlarıyla dirsek teması olmalıdır. Örneğin, Van ilimizde deprem oldu. İnsanlarımız, çocuklarımız gençlerimiz aylarca çadırlarda yaşadılar. Haftanın önemli maçlarını o büyük afete rağmen seyretmek için çadır çadır dolaşan futbolseverler vardı. Peki, futbol kulüplerimiz oraya uğradı mı?

Trabzonspor kışlık ürünlerinden orada insanlara yardım yaptı mı? Tüm yöneticileri ve tüm futbolcularıyla Van’a uçakla inip lisanslı giyecek ürünlerini depremzedelere dağıtmayı akıl edebildi mi? Biz, hem Trabzonspor’dan hem de her gün en büyük kulüp biziz diye caka satan diğer kulüplerimizden böylesine sosyal duyarlılık içeren davranışlar göremedik. Neden biliyor musunuz? Futbolu hep sahada olup bitenden ibaret görüyoruz da ondan. “Şike sahaya yansımadı” safsatası da bu cahilce zihniyetin bir ürünü değil mi? Hâlbuki futbol haftada bir kez oynanır, ancak futbola ait sosyal davranışlar ve sosyal değerler hafta boyunca yaşanır, konuşulur. İşte güç, bu davranışları sergileyebilen ve bu değerleri toplumla doyasıya yaşayabilen futbol kulüplerin ellerinde olacaktır. Çünkü gücün kaynağı, belki taraftarın olmayan ancak sana düşman da olmayan, hatta sana karşı sempati duyan geniş toplum kesimleridir.  Bu insanlar;  “Trabzonspor farklı bir kulüp kardeşim, futbol üstü işlere imza atan sosyal yönleri olan bir kulüp” dediği an, Trabzonspor’un sırtı yere gelmez. İşte o zaman en güçlü lobi ağı Trabzonspor’un olur.  Çünkü senin hakkını savunan bir sempatizan aynı zamanda topluma ait bir değeri savunma adına bu desteği vermiş olur.

Bırakın cüzdanlar kimin için çalışırsa çalışsın, vicdanları arkasına alanlar nihayetinde galip gelecektir. Trabzonspor ile sosyal değerlerimiz arasında gerekli olan bağı kurduğumuz anda emin olun hiç kimse bizim hakkımızı yemeye cesaret edemez. Ancak bizler de “hangimizin cüzdanı daha kabarık?” yarışına girersek ve bu yarışta da yenilirsek, şikâyet hakkımız olmaz. Milletin karnı bu şark kurnazlıklarına toktur.

Bakın her hafta vahim hakem hataları oluyor. Bu hafta piyango bize vurdu. Kimsenin umurunda değil. Çünkü yarışın kuralları böyle ahlaksızca kurulmuş. Temelden bir duruş sergilemeyince, bu hatanın sizi yıkmasına da karşı gelemiyorsunuz.

Hülasa futbolu sosyal hayatın bir parçası olarak görmez ve sosyal değerlerle donatmazsak, algıyı da yönetemeyiz, lobicilik de yapamayız.

Şöyle ki, Cumartesi günü oynanan Trabzonspor maçı oynanırken şöyle bir pankart asılsaydı, ‘Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ Bursalılar aldığınız ceza insanlık onurudur. Bursa’da ki pankartın mutlak cevabı verilmeliydi. Sosyal futbol sosyal algı kendini belirgin hale getirdi. İşte bazen cezalar da insanlık onuru olur, Bursa’nın aldığı ceza gibi.

Bitirmeden önce Bursaspor Başkanı Sayın İbrahim Yazıcı’ya geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bir sonraki yazımdan itibaren algı yönetimi ve para konusuna başlayacağım.

Sağlıcakla kalın…

 

 

SOSYAL TRABZONSPOR için 26 cevap
 zorba çebi der ki:
31 Ekim 2012 tarihinde, saat 10:49
sevgili KÜÇÜK ALİ bu ÜLKENİN BAŞINA NE GELİYORSA SERT MUHALEFET OLMADIĞINDAN GELİYOR SADRİ ŞENER İN DEN TUTUNDA EN TEPEYE KADAR YAPTIKLARI YANLIŞLARI YÜZLERİNE VURACAK ER OĞLU ERLER LAZIM O YÜZDEN SİZ YAZIYORSUNUZ ONLAR GÖRMEMEZLİKTEN GELİYOR ARTIK SİZİNDE ALANA İNMENİZ GEREKİYOR HAYIRLI GÜNLER
Cevapla
 osman çebi der ki:
31 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:44
AHHH AHHHH SİZİ Bİ ANLASALAR SİZİ Bİ DİNLESELER BU YAZDIKLARNIZI Bİ OBJEKTİF OLARAK Bİ OKUSALAR BİRDE TRABZON SPORU SİZ GİBİ KOŞULSUZ VE ÖN GÖRÜSÜZ SEVSELER ÇIKARLAR ARKA PLANA ATILSA SÖZ KONUSU TRABZON SPOR OLUNCA GERİSİ TEFERRUHAT OLSA SADECE SAMİ OLSALAR İŞ ÇÖZÜLECEK İNŞALLAH YENİ SECİLEÇEK BAŞKAN BUNLARI SAĞLAR İYİ GÜNLER DİLİYORUM
Cevapla

  1.  Bozkurt Kurttekin der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 12:21
    Sayın Tekin Küçükali,
    Cevapla
     Mustafa der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 13:32
    Bırakın cüzdanlar kimin için çalışırsa çalışsın, Bu cüzdanlar Başkanlık seçimi için mi çalışmaya başladı acaba
    Cevapla
     adem boz der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 15:20
    Bizde diyorduk ki, Bursa maçında bu kadar yoğun arama niye. Meğer pankart aratmışlar bizde. Yönetim uyu bizim hakkımızı korumak için, bizimle bertaber olduklarını Bursalı kardeşlerimiz göstermek için ceza aldılar. Takımı rezil hale sokan Başkan ve teknik olmayan kalecilikten emekli 6,000,000Tl alan Şenol bey sadece seyirciydiler. İSTİFA EDİN YÜREKLİ OLUN. BURSALI KARDEŞLERİMİZ BİZİ YALNIZ BIRAKMAZKEN GENE BİZİ YALNIZ BIRAKAN BU EKİP OLDU
    Cevapla
     Omer - İstanbul Teknik Üniversitesi der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:26
    Büyük resime bakan bir yazı olmuş. Spor klübü olmak çimlerde yada parkelerde faliyet göstermek değildir; en azından iyi yönetilenler için bu böyle olmalıdır.
    Özetlemek gerekirse, yazar geniş vizyonunu ayan beyan sergilemiş. Ancak ben bu sefer farklı bir yerden bakacağım, üslup.
    Yazıda alıntı yapılması gereken kalın puntolu vurgular, yazının tamamını okumanıza gerek bırakmayacak derinlikler içeriyor. Cümleleri azaltarak anlatmak istediğini anlatabilmek, New York Times, Science ve Nature gibi dünyanın en iyi gazete ve dergilerinde yazanların maharetlerindendir.
    Ben de yorumumu şu birkaç alıntı ve muhattaplarıyla bitireceğim.
    Konfüçyüs şöyle der:
    “Eğer ağaca çıkmak istiyorsanız, yıldızları hedef alın”.
    “Hedefe kestirmeden giden yol, en tehlikeli yoldur, çünkü; o kurşunların gittiği yoldur”.
    (T.H.Huxley).
    Oysa, Küçükali’nin açıklaması gereken birşey yok. Yöneticilik konusundaki uygulamalarını tüm Türkiye gördü.
    Cevapla
     Eren der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 23:34
    Yazdıklarınıza aynen katılıyor, açılımlarınız için teşekkür ediyorum Ömer bey. Mükemmel bir yazı ve o yazıya yapılabilecek mükemmel bir yorum…..
    Cevapla
     HASAN BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:26
    Sayın Başkanım yazınızı okudum ve cok beğen dim elinize sağlık.Bu ülke insanını futboldan anlamayan ziyniyetler futboldan soğuttu inşallah bir gün türk futbolu ona yakışan değerini kazanır. trabzon sporumuzun hali belli anlatmaya gerek yok bir buna inanıyorum trabzon halkı trabzonsporumuza yakışan başkanımızı onun başına getirecektir.(herzaman yanınızda olacağız
    Cevapla
     ORHAN BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:31
    SAYIN BAŞKANIM TRABZON SPORUMUZA VERDİĞİNİZ DEĞERİ TRABZON HALKI VE TRABZON SPOR TARAFTARI ANLASIN ARTIKKK TRABZON SPOR TARAFTARI OLARAK SİZLERİ BAŞKANIMIZ OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ
    Cevapla
     MEHMET BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:44
    Sayın Başkanım;
    Çok güzel bir konuya değişmişsiniz sizi kutluyorum.Yazılarınızı okumaktan büyük zevk duyuyorum çünkü gönüllerimizin tercümanı oluyorsunuz.Artık Tarbzonsporumuzu en güzel yerlerde görmek istiyoruz.Yapılan bu haksızlıklara dur denilme vakti geldi de geçiyor bile…Saygılarımla
    Cevapla
     SAMET BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:46
    Sayın Tekin başkanım yazınız da yine Trabzon sporun eksiklerin den bahsetmişsiniz sizde olmasanız bu Trabzon sporun ne hale düştüğünü nasıl bilecek Trabzon sporu büyütmek yüceltmek çok da zor değil sadece olayı işi bilen kişilere devretmek gerekli bunu da söylememe gerek yok siz değerli büyüğümün yazılarını takıp ediyor ve etmeye devam edeceğimizi dile getiriyorum elinize kaleminize sağlık.
    Cevapla
     AYHAN AKSU der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:50
    Samet arkadaşimin yazdıklarına katılıyorum olayın tek çözümü var işi bilenin eline vereceksin ve kenara cekilip nasıl yapılıyor diye izliyeceksin yazılarınız takıpcısıyız Başkanım
    Cevapla
     BEKİR BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:57
    TRABZON SPOR GİBİ BÜYÜK BİR TAKIMI OLDUGUNDAN DAHA YAPACAK TEK İSİM SİZİ GÖRÜYOR BU TARAFTAR SİZ DEĞERLİ BÜYÜĞÜMÜZ BİZİM TAKIMI EMİNİM GEREKTİĞİ YERE TAŞİYACAKTIR.
    Cevapla
     serap güneş der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 17:06
    Sayın Tekin Başkanım yazınızı okudum gerçekten süper yazmışsınız bence bir takımı gerektıgınde yükseltmesi bilemezsenin eğer yükseltemezseniz o takımı yanlızlığa itersiniz ve sonunda da yok olup gitmesine engel olamazsınız siz büyüğümüz olarak şu an Trabzon spora yapılan bu bu hatayı düzeltseniz tek siz düzelte bilirsiniz bu taraftar sizin arkanızda sayın başkanım.
    Cevapla
     EKREM BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 17:12
    Yazınızı okudum ve Trabzon sporun şuanki durumunu gayet iyi gören taraftarlara arasında yer alıyorum bursa spora sahamızda yenılmemizle yıkılan taraftar attığımız golu saymayan bir hakem ve yıkılan bir taraftarım siz degerli Tekin başkanım sizin artık trabzon sporun başkanı olarak görmek istiyorum çalişmalarınız da başarılar dılıyorum.
    Cevapla
     SEVGİ BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 18:56
    Siz Dğerli başkanım yazınızı canı gönülden destekliyor ve tüm yazılarınız okudugum gibi bunuda büyük bir zevkle okuyrum tekin başkanım Trabzon spor buyuk bir camia idi ama bu büyük bir camiayı bizi yönetiyorum diye kandıranlar Trabzon sporu bugun bulundugu konuma getirmiştir artık buna birilerının dur demesi gerekiyor siz degerli başkanım bize önder olun duyun bu taraftarın sesini
    Cevapla
     sükran BİRDAL der ki:
    31 Ekim 2012 tarihinde, saat 18:58
    ARKADAŞLARIMIN YAZMIŞ OLDUĞU YORUMLARA KATILIYOR VE TRABZON SPORU EN İYİ SEKİLDE YÖNETECEK TEK İSMİN SİZ OLDUĞUNA İNANIYORUZ BU TARAFTARI YANLIZ BIRAKMAYIN KALEMINIZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLİK
    Cevapla
     mert çebi. der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 10:31
    HAYALLERİM AŞKIM VE SEN HAYALİM BU ÜLKEDE ŞİKESİZ SPOR VE TRABZON SPORUMUN BAŞARILI GÜNLERİNİ GÖRMEK AŞKIM TABİKİ TRABZON VE TRABZON SPOR ANLATILMAZ YAŞANIR VE SONUNCUSU İSE SAYIN KÜÇÜK ALİ BİR ÇOK KURUMU TARİHİNİZDE EN DİPTEN ALIP BAZILARINIDA KENDİNİZ KURUP EN ZİRVEYE ÇIKARDINIZ BİRDE TRABZON VE TRABZONSPOR AĞŞIĞISINIZ AMA BEKLEMEKSE BEKLEDİNİZ VE ARTIK SIRA SİZDE BENCE LÜTFEN ÖNÜMÜZDEKİ SENEKİ SECİMLERE İYİ HAZIRLANIN VE KATILIN İNŞALLAH TA KAZANIR TRABZON SPORUMUZU DA UCURURSUNUZ ŞİMDİDEN KOLAY GELSİN
    Cevapla
     Latif Maraşlı der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 10:40
    Sayın Küçükali,
    Bu yazdığınız can alıcı hususları düşünemeyen yoneticinin birgun dahi görevde kalmaması gerekir. Şöyle bir hayal kuralım:
    Mahallenin birinde hiçbir özelliği olman bir çocuk vardır. Bu çocuğu hiçbir futbol oyununa koymazlar. Bütün mahalledeki çocuklar plastik toplarıyla futbol oynarlar. Hakkı olan top oynar, olmayan bir diğerinin yorulmasını bekler. Gün gelir bu özelliksiz çocuğa babası çok güzel bordo ile mavi renk ağırlığında bir meşin futbol topu alır. Bir anda bu özelliksiz çocuk mahalledeki çocuklar arasında önemli şahsiyet olur. Takımları kurar, hakkı olanları oynatmaz, herkesle görüşür, söz sahibi odur. Ama gel zaman git zaman mahalleler arasındaki maçlarda bu çocuk yüzünden süreli yenilgiler alınmaya başlayınca mahallenin çocukları işin baş sorumlusu olarak çocuğu görürler. Ama bu özelliksiz çocuk her seferinde bir bahane uydurur. Bu arada hoca diye abisinin bir arkadaşınada 2 yıl mahalle adına istediği kadar kola içme, çikolata anlaşması yapar. İş çıkılmaz bir hal alınca bir arkadaşı ona sorar; BU KADAR BAŞARISIZKEN VE HAKARETLER DUYARKEN NİÇİN HAŞA DURUYORSUN, bıraksana”
    Verilen cevap o çocuktan vahimdir: “BEN BU FUTBOL TOPU SAYESİNDE BURAYA GELDİM, HERKES TARAFINDAN SAYILIYORUM, YOKSA ESKİ HALİME DÖNERİM” der.
    Bu sadece bir hikaye tabi kimseyi kast etmiyorum lakin gerçek hayatta böyle birşeyin olayacağınada inanıyorum. Lütfen TS bu kadar yıpranmasın ve SADRİ BEY, EKİBİ VE ŞENOL HOCA İSTİFA ETSİN.
    Cevapla
     Murader der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 11:23
    Yazdıklarınıza kesinlekle katılıyorum. Üstüne basarak söylemek istediğim geçmiş yıllarda dahil olmak üzere ülkemiz spor kulüplerinde yöneticler hep cüzdanları dolu, çıkar sağlamak ve bu pasatadan büyük pay almak için bir birleriyle yarışmadılarmı? Kirli emellerini alet etmedilermi? Adamın birinin dediği gibi fenerbahçe demek ben demek, sanki babasının malı aynen bu örnekte olduğu gibi sever görünüyorlar sonrası da malum.Federasyonda böyle , milli takımda bu şekilde yıllardır sövüşlendi.Sonuş kocaman bir sıfır. soruyorum bu ülkede futbol nasıl gelişsin, futbolcu nasıl çıksın ortaya, başarı nasıl gelsin.Gelmeyecekte, gelmesi içinde zaten yukarıda reçeteyi yazmışınız ama sizi dinleyen kim olacakki yine bildiklerini okuyacaklar…Sağlıcakla kalın..
    Cevapla
     SERDAR BAHADIR der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 11:26
    BUGÜN ŞUNU ANLADIM, BU YAZIYI YAZAN BİR YÜREK ARTIK TRABZONSPOR BAŞKANLIK KOLTUĞUNA OTURMALIDIR. BU YAZIYI YAZAN BEYNİN, TRABZONSPOR İÇİN KARAR VERİCİ KONUMDA OLMASI GEREKİYOR. BEN SAMSUN’DAN HAYKIRIYORUM TRABZON’A; HAYDİ TEKİN BEY GÖREVE.
    Cevapla
     yüksel baran der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 13:22
    SESİMİZİ DUYAN VAR MI???????
    Duysada kulaklarını taraftarın sesine tıkayan bir yönetim daha trabzonspor görmemiştir ve inanıyorum görmeyecektir. Tarih kimisini kahraman, kimisini de kötü olarak anar. Biz bugünkü yönetimi oluşturanları ve Şenol Beyi iyi olarak tarihte hatırlamak istiyoruz. Bursaspor maçından sonra hala istifa etmiyorlarsa HERŞEY AFFEDER AMA TARİH VE BİZ TARAFTARLAR ASLA VE ASLA AFFETMEYECEĞİZ.
    Başarı olunca sahibi Başkan Sadri Bey ile Teknik Direktör Şenol Bey ise bunca başarısızlığın ve takımın sezon başından beri yok oluşa gidişinin tek sorumlusuda haliyle onlardır.
    BEKLEMEDEN İSTİFA ETMELİDİRLER
    Cevapla
     hasan çebi. der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 15:15
    ÖNÇELİK LE ŞUNU YAZMAK İSTIYORUM TAKA GAZETESİNE YÖNETİMİNE VE ÇALIŞANLARINA KÖŞE YAZARLARINA VE BU SAYFAYI ZİYARET EDENLERE SAYIN KÜÇÜK ALİ SAYESİNDE BURDA HEM GÜZEL SOHBETLER OLUYO İYİ DE DEŞARJ OLUYORUZ VE BEN BURDAN ÖĞRETİM GÖREVLİSİ OLAN ÖMER BEYİDE TEBRİK EDİYORUM YAPTIĞI YORUMLARDAN DOLAYI AMA ARTIK LÜTFEN HEP BERABERCE BUNU REAL OLARAK HAYATA GECİRELİM SADRİ ŞENERDE YIPRANDI YORULDU HEYECANI KALMADI ÖNÜMÜZDEKİ YILIDA HARAP ETMEDEN BU İŞİ ALIP UÇURACAK BEYİNLER TRABZON DA MEVCUT SAYIN KÜÇÜK ALİ GİBİ MESELA LÜTFEN AYAĞA KALKALIM ARTIK YETERRRR GELEÇEK SENE BERBAT OLMADAN
    Cevapla
     mehmet der ki:
    01 Kasım 2012 tarihinde, saat 15:41
    Tekin Bey,
    Sizin bahsettiğiniz futbol anlayışı ne Trabzon’da ne de Türkiye’de kaldı. Her şeyi paraya döktüler. Futbol market alışverişine döndü. Ruh kayboldu. Örneğin kongre yaklaştığı için delegelerin markaja alındığını ve delegelere menfaat dağıtma tekliflerinin gittiğini duyuyorum. Bazı delege gruplarının blok oylarının blok satışla alınmaya çalışıldığını duyuyorum. Yani yozlaşmışız. Bozulmuşuz. Yöneticisi, yönetici dayı ve delegesi yzlaşmış bir futbol kulübü nasıl düzlüğe çıkabilir aklım kesmiyor. Bu gerçekleri düşündüğümüzde umutsuz olmamak mümkün değil. Herşey bir tarafa, samimi Trabzonsporlu çocuklara yazık oluyor, ben oğluma bu yozlaşma dedikodularını anlatamıyorum.
    Bu gerçeklere rağmen umudunuzu koruyan tavrınızı tebrik ediyorum..
    Cevapla
     ahmet der ki:
    02 Kasım 2012 tarihinde, saat 13:47
    Değerli Başkanım;
    Her zaman olduğu gibi bu kez de çok önemli ve bir o kadar da gözardı edilen bir konuyu yine o güzel akıcı uslubunuzla ele almışsınız size bir kez daha içtenlikle teşekkür ederiz, esasında sizin de belirttiğiniz üzere bir futbol maçı oynanan topun yanında en önemli unsuru çok geniş ve ciddi bir sosyal olgu olması ama malesef yıllardır bizim yönetim anlayışımız bu olguyuda bir fırsata çevirememiş ve bütün zamanımızı hep Beşiktaşın çarşısına imrenerek geçirmiştir. Fakat hepimiz görüyoruz ki çoğu zaman, futboldan çok, tirübünde açılan bir pankart, kollara takılan bir siyah kurdale, başbakanın yuhalanması, daha fazla konuşulan konular olmuştur. Ne zamandır hatırlamıyorum Beşiktaş Çarşı taraftarının “BİZ SENİ GÖRMEDEN SEVDİK SEVGİLİ PEYGAMBERİM” pankartı sanırım benim ömür boyu unutamayacağım bir mesajdır, fakat ben şimdiye kadar ki bütün yazılarınızda öne çıkardığınız lobi faaliyeti, organize olmak konusundaki kabiliyetsizliğimizin tirübünde de olmadığı ve halen adam gibi bir taraftar derneği kurulamadığı ve bir kimlik kazandırılamadığı için her kafadan bir ses çıktığı bir kaosla bu sürecin yönetilemediğini düşünüyorum, kesinlikle sizin gibi örgütlenmenin , cemiyetin, lobinin ne olduğunu bilen medya ve toplumla barışık, sosyal yönü ve zekası üst düzeyde yöneticilere ihtiyaç olduğu kanaatindeyim
    slmlar
    Ahmet
    Cevapla
     koray bilkay der ki:
    03 Kasım 2012 tarihinde, saat 08:50
    Başkanım bu yönetimden bizi kurtar ne olursun bunlar köpürmeyen yöneticiler

    Bu yazınız bir futbol takımının taraftar ve sempatizanının çoğalması için kısacası bir sosyal birlikteliğin nasıl olması gerektiğinin tarifini en güzel şekilde yapmışsınız. Taraftarın veya sempatizanın parayla satın alınmasının mümkün olmadığını bizler bilmemize rağmen bazı yöneticiler hala idrak edemekte, cebinde parası dolu ama kafasının içi boş olan insanlar işi ele almış yerler bulunmaktadır. Bu üzücü. Van depreminde Beşiktaş Çarşı gurubu kaşkollarını sahaya atarak bir eylem başlattılar ve sempati topladılar. İşte bu bir başarıydı. Gerçi Van da ülkemizin göz bebeği haline getirmiş olduğunuz ama sizden sonra aynı kalamayan Kızılay a ve başkanı en azından bende bir güven telkin etmediği içinde spor kulüpleri yardım yapmamış olabilirler. Ama kendi başlarına yapabilme kabiliyetine sahip olmalıdırlar çünkü kamu yararına kurulmuş dernek statüsündedir her bir kulüp.

    Bu anlattıklarınızla ne kadar ufku geniş bir insan olduğunuzuda göstermiş olduğunuz için sizi kutluyor ve bu ülkeyi sizin gibi bir değerden her kim mahrum ettirmiş ise onuda HZ. ALLAH (C.C.) a havale ediyorum.

    Saygılarımla

    Bozkurt Kurttekin

  2. Sayın Küçükali’nin yaptığı tam olarak bu. Çok büyük hedefler koyup başarıları rutin ve olağan kılmak.

    Henry David Thoreau şöyle der:

    Bu da güncel yönetimlerin başarısızlıklarının sırrıdır. Küçük düşünmek…

    Son olarak, yönetimi destekleyen ve yeniliğe karşı çıkan dostlar için konuşuyorum. Gerek idari gerekse teknik yönetimin durumu ortada. Futbol aşığı bir akademisyen arkadaşım küçük bir latife ile şunu söyledi:

    “Uyku problemi çekenlere, Trabzonspor maçlarını öneriyorum” .

    Başarısızlıklar bir gösterge olduğu gibi başarılar da bir göstergedir:

    “Bir şeyi doğru olarak yapmak, onu niçin yanlış yaptığınızı açıklamaktan daha az zaman alır”.

    Yönetimin son dönemde sürekli olarak arkasına sığındığı bahaneler sonuca etki etmiyor.

    Teşekkürler…

Siz de Bir Yorum Bırakmak İster misiniz?