Maçlara fazla kafayı takmayayım, daha temel konuları futbolseverlerle paylaşayım diyorum, ancak dayanmak mümkün değil.
Trabzonspor’un rakipleri yenilince kendisinin de yenilmesi ya da beraberliği zor bela mı alması gerekiyor? İlk yarı tam bir fiyasko. Futbolcular zombi gibi geziniyorlar sahada. Avni Aker’de Mersin karşısında tel tel dökülüyoruz. Hoca, Mersin’e atılan gole Barcelona’ya atılmış kadar seviniyor, havalara uçuyor. Kendimi çok kötü hissettim. Gençlere ve çocuklara bu Trabzonspor’un nesini anlatabilirdim.
Dün futbol kimliğimiz, elli yıldan bu yana dişimizle tırnağımızla kazandığımız imajımız yerlerdeydi.
Bir taraftar olarak başımı ellerimin arasına alıp derin düşüncelere daldım: Futbolcular profesyonel. Sözleşmeleri ölçüsünde oynamanın peşindeler. Yöneticiler kötü gidişi örtmek için şike konusunu uzatmaya gayret ediyorlar. Bana göre uzatmaları oynuyorlar, farkında değiller. Diğer çalışanlar, Trabzonspor yenilse de yense de maaşlarını alıyorlar. Köfteci sonuca bağlı olmaksızın satışlarını yapıyor. Gazeteciler belki yenilse daha fazla prim yapacağımız malzeme çıkabilir diye düşünüyorlar. Hoca derseniz, beraberlik golünün görevdeki ömrünü uzattığını farketmişçesine sevindiğini hep birlikte gördük.
Profesyonellerin umurunda bile değil. Peki, kimin umurunda? Taraftarın umurumda. Profesyonellerin tümü bu takımdan para kazanıyor, geçim sağlıyor, ekmek yiyor. Bu takım üzerinden para kaybedenler hep bu takıma gönül verenler. Bu takıma inananlar, taraftarlar. Profesyonellik ruhsuzluk değildir beyler!
Sözü nereye getireceğim? Bir futbol kulübünün gerçek sahibi taraftarıdır. Sahadaki futbolcunun ruhsuzluğu, Hoca’nın yetersizliği, yöneticinin vurdum duymazlığı elbette ki takımın imajını olumsuz etkiler. Ancak insanlar nihayetinde taraftarın nabzına bakarlar. Taraftarın yaptıkları kulübün imajını bağlar. Kulübün algı yönetiminde en temel argümanı taraftarıdır.
Örneğin, bir futbolcu sahada açıkça nefret ya da ırkçılık sayılan bir suç işlediğinde bu ayıp esasta futbolcunun sayılır. Buna destek veren yönetim olursa bu daha büyük bir ayıptır ve bunun suçu da kulübe değil, yönetime yazılır. Ancak böyle bir suçu tribündeki taraftar sahiplenirse, işte bu kulübün tarihinde kara bir leke olarak yerini alır. Bereket ki bu son dediğimi, yani ırkçılık suçunu Türkiye’de hiçbir kulübün taraftarı onaylamamıştır.
Demek ki taraftar kulübün aynasıdır. Taraftarın takındığı her tavır tüm futbolseverler tarafından dikkatle izlenmektedir ve takımın imaj hanesine itinayla yazılmaktadır. Çünkü taraftarın kitlesel olarak yaptıklarından geri dönüş olmaz. Yapılan yanlış binlerce özür dilense de kulübün yakasına yapışır kalır. Taraftarını kontrol edemeyen, ona yön çizemeyen, onu başıboş bırakan, onu çaresiz ve üzüntüleriyle baş başa bırakan kulüpler, profesyonel olduğunu söyleyen ruhsuzların elinde oyuncak olurlar. Algıyı yönetemezler.
Örneğin; Trabzonspor seyircisinin toplumdaki imajı nasıldır?
Haksızlığa dayanamaz. Haksızlık karşısında rahatça kontrolden çıkabilir. Fanatikleşebilir. Haksızlık karşısında kanun da tanımaz. Kanunların onu frenleyeceğinin farkındadır. Ancak iyi oynayıp kazanan bir takımı da tribüne çağırır ve alkışlar. Sahada kendisi lehine bir haksızlık görürse morali bozulur, o maçtan ya da takımın aldığı galibiyetten keyif almaz. Bir de futbolcudan beklentileri vardır: Takım kim olursa olsun, küçümsemeden onu hor görmeden, asilce oynamak. Kendisinden güçlü görünen takımlara karşı da teslim olmamak, elinden geldiği ölçüde direnmek, yenilgiyi bile asaletini koruyarak tadabilmek. Sahada futbolcuların insan olduklarını unutulmaması. Sakatlıkla gol arasında futbolcunun golü değil, insanı düşünmesi.
Trabzonspor taraftarı, yukarıda sayılan değerlerine saldırıldığında kolayca tahrik olabilir. Fanatik imajımızın varlığı uğradığımız haksızlıklarla ilgilidir. 2010-2011 sezonunda Türkiye’nin bir başka kulübünün elinden göz göre göre şampiyonluğu böylesine aldatmacı yöntemlerle alınsaydı ve bu da mahkeme kararlarıyla teyit edilseydi de siz fanatizmin nasıl bir şey olduğunu görseydiniz.
Trabzonspor seyircisinin önündeki tel örgüler kaldırıldığında, spor yazarlarını çoğu bunu büyük bir risk olarak değerlendirmişti. Yıllar geçti ama tel örgülerin kaldırılmasından doğan hiçbir büyük olay yaşanmadı.
İşte taraftarın sağladığı olumlu imaj böyle değerlidir. Taraftarın toplumun değerlerini önemsemesi ve o değerlerle özdeş davranışlarda bulunması kulübün algısında çok önemli bir unsurdur. Örneğin, bazı takımların taraftarlarının rekabet ettiği diğer takımın uluslar arası maçlarında bile yabancı takımı açıkça desteklediğine zaman zaman şahit olmaktayız. Bu, toplumda imaj kırılmasına neden oluyor. Yine bir önemli kulübümüzün bayan taraftarlarının hep bir ağızdan bir başka takıma küfürlü tezahürat yapması o kulübün toplumdaki saygınlığına çok ciddi darbe vurmuştur.
Sonuç olarak bir futbol kulübünün ruhu taraftarıdır. Takımın karakterini yansıtır. Ahlaklı, insancıl ve centilmen bir taraftar kitlesiyle fethedilemeyecek hiçbir gönül yoktur. Öyleyse algı yönetiminde en temel araçlardan biri taraftardır. Yoksa medyada kısır tartışmalarla imajın korunması mümkün değildir.
Algı yönetiminde ve lobicilikte taraftar gerçeğine devam edeceğim.
Sağlıcakla kalın…
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 10:27
SEVGİLİ TEKİN KÜÇÜK ALİ KONGREYE AZ KALDI EĞER ADAY OLMAZSANIZ SİZDE TRABZON SPORA ZARAR VERENLER LİSTESİNE EKLENİRSİNİZ BU BİLGİ BİRİKİM VE DOĞRU BİLDİĞİNİZ YOLDA KİMSEYE EYVALLAH ETMEYEN YAPINIZI DA GÖSTERDİNİZ İHALELERİM İPTAL OLACAK DİYE Bİ ENDİŞENİZ DE YOK LÜTFEN SİZİ SECİM ARENASINDA KONGREDE GÖRMEK İSTİYORUZ ARTIK BAŞARILAR DİLERİM
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:25
Futbol kulübünün ruhu taraftarıdır. Çok doğru. Bu ruhu takım ve yöneticiler son zamanlarda yok etmeye çalışıyorlar. Bu gidiş bir an önce son bulmalı. Eski günlerimizi özler olduk. Çocukların deyişiyle ezik durumdayız.
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 13:08
sevgili KÜÇÜK ALİ zamanı geldi artık yeter şerefli beraberliğe sevinir olduk secim yanaştı EEE ARTIK ZAMANIDIRR
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 17:10
BU KADAR FİLDİŞİ KULEDEN BAKMAMAK GEREK OLAYLARA TARAFTAR BU KÜFÜR DE EDECEK Kİ DESARZ OLACAK RAHATLAYACAK KLUBÜN İMAJI MAÇTA BAŞARIYLA SPORDA BAŞARIYLA ALAKALIDIR AYRICA TRABZONSPORUN FUTBOL KİMLİĞİ HİÇBİR ZAMAN YERLERDE DEĞİLDİ YERLERDE DE OLMAYACAKTIR BU BÖYLE BİLİNMELİDİR
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 17:27
tebrikler her şey çok güzel hareket ne zaman
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 19:41
belki trabzondaki seyircimizi etkilemiyor, lakın gurbet’te trabzon seyircisinin imajı diye bir şey kalmadı. Konuşmaya başlayınca attığınız gol kadar konuşun diyorlar. şu hale bak ligin en az gol atan takımı trabzonspor, helal olsun!… bunun devamıda önlem alınmazsa en çok gol yiyen takım da oluruz.
04 Ekim 2012 tarihinde, saat 22:38
Fildişi kulelerden bakmamak lazım diyen arkadaş siz büyük bir ihtimal Trabzonlusunuz. Trabzonspor’u da şehrin takımı görüyorsunuz. Zaten bu takımı böyle düşünmek bu hale getirdi. Sırf Trabzonlu diye Sayın Güneşi tutuluyor. Herkes akıl tutulmasından çıksın. Başarısız takımın sorumlusu Teknik direktördür. Yönetimdir. Ama felsefeye girip herkes yerinde durup takımı güdük yapıyor.
Küfür ne zaman deşarj olmak oluyor. Küfür ettiğin kişinin anası HZ. ALLAH (CC) In cenneti ayaklarına koyduğu kişi, küfür ettiğin baba beddua ettimi kabul olunan kişi, küfür ettiğin kişinin bacısı bebeği yerine savaşta top mermisine kundak yapan bir Elif ken ne deşarjı. Küfürbazlık ne deşarjı sadece edepsizliktir.
Sayın Küçükali, Trabzonlu değil de keşke benim hemşehrim olsan. Adam gibi adamsın vesselam.
05 Ekim 2012 tarihinde, saat 08:38
SEVMEK GERÇEKTEN SEVMEK KALPTEN SEVMEK SEVDİĞİN İÇİN MAÇA GİTMEK DESTEKLEMEK SADECE TRABZON SPORU SEVDİĞİN YADA AŞIĞI OLDUĞUN İÇİN YÖNETMEK HER ŞEY SAMİMİYETTEN GEÇİYOR ADAM GİBİ SEVMEKTEN GEÇİYOR İNSAN SEVDİMİ HER ŞEYİ BAŞARIR VE ÖNÜNDE HİÇ BİR ŞEY DURAMAZ YETER Kİ SEVEREK YAP HERKESE HAYIRLI GÜNLER DİLİYORUM
05 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:22
bence sayın KÜÇÜK ALİ AVNİ AKER STADININ YÜZDE ATMIŞ BİLETLERİNİ TRABZON SPORLU BAYAN TARAFTARLARA HER MAÇTA DAĞITSINLAR İNANIN ERKEKLERDEN DAHA İYİ DESTEKLİYOLAR ERKEK TARAFTARLAR SADECE BİR MAÇIN GENELİNDEN SADECE DOKSAN DAKİKADA ON BEŞ YADA YİRMİ DAKİKA TAM DESTEK VERIYORLAR BUDA TAKIMA YETERLİ DESTEK OLMUYOR KADINLARIN İSE ATMIŞ DAKİKANIN ALTINA DÜŞMÜYOR BU ORAN BU DESTEK SKOR GÖZETMEDEN DEVAM EDİYOR
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 08:08
Başkanım ben istanbulda doktorum ekonomik durumum fena değil tüm arkadaşlarımla her ay bizim ne ödememiz gerekirse ekonomik olarak öderiz emrinizdeyiz yeterki sen başkan ol saygılarımla
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 08:50
sayın KÜÇÜK ALİ BAKIN DÜN AKŞAMKİ YANİ KASIM PAŞA MAÇIN DA YİNE SEYİRCİ DOLDURMADI TABİ BUNUN BİR SÜRÜ FAKTÖRÜ VAR TARAFTARI FUTBOL DAN SOĞUTTULAR BİLETLET ÇOK PAHALI BİRDE TAKIMA HEYECAN KATACAK YILDIZ DEĞİL TOP ÇANBAZI ALMADILAR SONRA TARAFTARDAN AĞLIYORLAR SEN YÖNETİM OLARAK GÖREVİNİ YERİNE GETİRME FUTBOLCUDA YATSIN SAHADA TEKNİKDİREKTÖR ZATEN EVLERE ŞENLİK SONRA TARAFTAR GELMEDİ ÇAZİP OLAN NE VAR STAD DA ZATEN ZEMİN PATATES TARLASI NEYSE DOKUNMAYIN BİNDERT İŞİTİRSİNİZ
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:48
Sevgili Trabzonspor Taraftarı Olan Kardeşlerim,
(TRABZONSPOR SADECE TRABZONLULARIN DEĞİL TÜM TRABZONSPOR TARAFTARININDIR….)
Artık birşeyi açık açık görmeli ve neşteri tribünlerde TEKNİK DİREKTÖR VE YÖNETİMİN gitmesi için baskı oluşturmalıyız.
Kasımpaşa maçı bir örnek. Ben Gaziantepten maça geldim. Bu maçta kapılar açıldı insanlar girsin diye ama kimse girmedi. Bu nedemek TEKNİK HEYET VE YÖNETİMİN KULLANIM SÜRELERİ BİTMİŞ DEMEKTİR.
Ayrıca merak ediyorum yönetim ve teknik heyet bu kadar baskıya rağmen İSTİFA ETMEMELERİ İÇİN KİMDEN BASKI ALIYOR.
TEKNİK HEYET VE YÖNETİM İSTİFA……
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 12:40
“Yönetimde içe bakış” güncel yönetim için en büyük sorunlardan biridir. HEr kaybın ardından Sayın Şener, “bizim taraftarımız böyle yapacak birşey yok”, “Trabzon küçük kent, oyuncu gelmek istemiyor” gibi hayıflanmalarda bulunuyor. Akılcı bir yönetimin çözebileceği türden işler bunlar. Ancak Şener bunun çözümüne inanmayıp -haklı olduğu- şike davasına odaklanıyor, yani dış işlerle meşgul fazlasıyla.
Açıkçası iç işlere odaklanan her hangi bir Trabzonspor yönetimi görmedim. Algı yönetiminin değerini kavrayan kaç yönetici var ülkede? Özel sektörde, büyük şirketlerde algı yönetimi alanında önemli yatırımlar yapılmakta; sunumlar, sempozyumlar ve eğitimler…
Ancak bırakın Trabzonspor’u, futbol sektörüne akılcı yönetimi uygulamaya çalışan bir Allah’ın kulunu görmedim şimdiye dek; bilen varsa uyarsın lütfen.
Başarıyı formüle edebilmek kolay değildir. Eğer çevrenizde gelişerek büyüyen ve dünya devi olmayı başarabilmiş bir örnek varsa, bu organizasyonun taklit edilmesi aldığınız riski minimize etmenizi sağlar.
Her zaman söyledim, yine söylüyorum: Türk Futbolu’nun bilimi, tekniği ve yönetimi bilen “akil adam”lara ihtiyacı var; inşaatçılara, galericilere yada tüpçülere değil. Bu adamlar lobide güçlü olabilirler evet, lakin yaptıkları işleri ellerine yüzlerine bulaştırmaları kesindir, örnekleri fazlaca mevcuttur. Çünkü bir sektörde başarılı olmak, çok farklı olan bir diğer alanda başarılı olmanın referansı olamaz. Halk olarak bunu anlayamadık, çözemedik.
Sayın Küçükali’nin akılcı, temel ve modern yaklaşımına yakın bir isim göremiyorum camiada ve hatta ülkede. Bu gibi yerel değerlerin hakettikleri yerlere gelmesi ve getirilmesi yönünde çaba harcamak biz Trabzonspor gönüllüleri için en erdemli görevdir.
Teşekkürler…
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 13:06
Sayın Küçükali,
TARAFTAR yazınız sizin gerçekten kaliteli ve ahlaklı bir yaşam sahibi bir insan olduğunuzu gösteriyor. Hangi takımı tutarsak tutalım sahada da, türübünde de kaliteli ve saygıdeğer olmak insanlık onurunu ayaklar altına almamak gerekir. Unutmamak lazım ki futbol güzel bir oyun. Ama bu oyun bizim ulusal onurumuz ve değerlerimiz içerisinde değil. Karşı takımın seyircisi yarın bu vatanı savunmak için omuz omuza olacağımız kişi, belkide vatan savunmasında hayatımızı kurtararak bir ömür boyu borçlu olabileceğimiz kişi olacaktır.
Haksızlık karşısında insanlar öfkelenebilir, ama adamlık bu öfkeye yenilerek VATAN ve BAYRAK paydasında birleşip yaşayan bizlerin sırf tuttuğu takım farklı diye kişinin NAMUSUNA DİL UZATMAK hiçbir şekilde izah edilemez, mazur gösterilemez.
Ben ne Trabzonluyum, ne de Trabzonsporluyum. Benim yanımda bu VATANA VE BAYRAĞA sadık olmuş bir karıncaya hakaret, küfür eden ile aynı havayı solumak bile beni şerefimden yoksun bırakacağını düşünenlerdenim. Sırf bu yüzden 1985 yılından yani küfürlerin başladığı tarihten itibaren futbol seyrinden uzak duruyorum.
Umarım nasıl ki, atalarımızın anadoludan başlattığı kurtuluş mücadelesi ile bize bu VATAN VE BAYRAK emanet edildiyse, küfürsüz ve onurlu bir biçimde tezahürat yaparak tüm TÜRKİYE ye örnek dalga dalga yayılacak bir taraftar anlayışı Trabzonspor ile yayılır.
Saygılarımla
Türkekul YURTSEVEN
06 Ekim 2012 tarihinde, saat 14:12
Maçı seyredenler cinsiyet ayrımcısı. Çünkü hep bayanlar üzerinden birbirlerine hakaret ve söğüyorlar.
07 Ekim 2012 tarihinde, saat 13:20
tebrikler çok güzel yorumlanmış bizi iyi etüt etmişiniz eee tabiyki yöreyle ve yöre insanıyla içli dışlısınız söylenecek birşey yok
07 Ekim 2012 tarihinde, saat 14:07
Ben de değerli başkanım nezdinde tüm gönül taraftarlarmızı işlerin yolunda gitmediği dönemde elimizden alınan şampiyonluk vurgusuyla taraftarını uyutmaya çalışan bu tabansız yönetimin oyununa gelmemeye davet ediyorum,
Alex için Galatasaray alsın diyen sadri Şenere gelen cevaba bakin “Alex’i önce Trabzon alsin daha sonra biz onlardan bedava alırız” bu geyiğe bizi maruz birakan bu basiretsiz yönetimi bir kez daha bu vesile ile kınıyor ve eğer kulaklarindaki pamukları cıkartmayi bir gün düşünürseler lütfen artik ya cekip gitsinler ya da oğluna üzülmesin diye kendi toprağının takımını tutturmak istemeyen babanin ayibiyla bir ömür geçirsinler inşallah başkanim bu kader diye yutturulan kötü gidişata ancak siz dur diyebilirsiniz
Başımıza gelenlere kader demek cahilliktir, kader hedefi yolu gosterir o yolda hangi virajlardan gecilecegine nerden gidilecegine karar vermek bizim elimizdedir artik bu gidişata dur demeliyiz yeterince üzüldük
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 06:28
sayın tekin kücükali bey agzına yüregine kalemine saglık yine deşdin yaralarımı Maçlara fazla kafayı takmayayım, daha temel konuları futbolseverlerle paylaşayım diyorum, ancak dayanmak mümkün değil. evet mümkün degil taraftar evet bizler taraftarız cünkü trabzon sporluyuz taraf olmalıyız ama ne hallere düştük acınacak haldeyiz tekin bey güzel karadeniz fıkraları anlatır anlıyacagınız fıkralık olduk önüne gecen dalgasını geciyor inanki kendi cocuklarım bile baba bu trabzon spordan bir şey olmaz futbol dersen yok ruh yok karadeniz insanı inanclı yenilmeyi azmetmiyen hırslı bir yapıya sahip ama nerde evlere şenlik öyle bir yönetim varki evlere şenlik şimdi verin kupamı diyor sen o treni çoktan kacırdın baştan adam gibi dik dusaydın o kupa gelirdi ama duramadınız evet trabzon spor mahdur oldu hak ettigi kupayı alamadı kimin sayasinde bu yönetim ve trabzon a.k.p milletvekilleri sayasende bir tanesi ne oluyor bu trabzonsporun kupası diyemedi yazıklar olsun faruk bey trabzon sporda başkanlık yapmış insan sayın erdogan seni millet vekili yapmam f.b ol derse olur benim görüşüm katılan olur olmaz bu sene futbol maclarından kim zevk alıyor trabzon spor kasımbaşa macında stadın 4de biri ancak dolmuştu 6 hafta erkek seyirciler maca ilk kasımpaşa macında gitmişlerdi görünce çok üzüldüm artık futbola siyaset ve şike girdi seyir zevki kactı ancak trabzon spora yeni yönetim inanclı kararlı tutarlı ve trabzon sporun haklarını savunacak kitleleri arkasından sürükliyecek bir yönetim istiyoruz. tekin bey senden ricamız artık bu işe bir el at geldi zamanı saygılarımla
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 08:39
sevgili KÜÇÜK ALİ ben şahsınızı burda köşe yazılarında tanıdım çarşanba akşamları da bi karadeniz tv kanalı program yapıyosunuz sizi canlı seyretmek daha da sürükleyici oluyor başarılar dilerim
Unutmasınlar ki onları doğuranda biziz.
Artık herkes ağzına bir ayar versin.
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 13:28
Hanı ortasaha oturmuştu bence oturan hiç birşey yok henüz olağan üstü bir kaleceimiz var inanılmaz kurtarışlar yapıyor geçen sene ve bu sene liktwki bütün takımlar bizden iyi pas yapıyor senol hocam hala serkandan ve halilden futbolcu üretmeye çalışıyor anlamadım adamların miadı doldu artık bundan sonra düşüşleri sürecek bence Şenol hoca poas,şut , koşu istatistiklerini incelesin
Bunun haricinde Sayın Tekin Küçükali başkanıma katılıyorum duygularımıza tercuman oluyor içimizi yansıtıyor gurbetteki trabzon tarafrtarını çok iyi analiz etmiş sağolsun umarım Trabzonsporun başında önu görürüz inanıyorum başarılı olacak eski ruhumuza bizi kavuşturacaktır. Trabzonsporun paralı başkanlara ihtiyacı yoktur artık adam gibi yönetilmeye ihtiyacı vardır.
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 14:11
tamam algı,kaygı,tasa bilimsel verilerin hepsine inanıyorum,özde şu,bu kulübün sahibi taraftarsa,diyorki;hoca ve teknik heyet yetersiz,yönetim ts u yönetecek özelliklere sahip değil diyor taraftar,sadece der,karar farklı bişey,bu kulübün divan heyeti var çıkıp iki kelime açıklama yapmıyor,ts u geli,r kapısı gören insanlardan kurtaramazsak bu süreç hep varolacaktır,lütfen artık yapılması gerekenler olsun,yönetim istifa etmeli,bu kulübe uygun hoca ve teknik heyet gelmeli,yoksa biz taraftarlar konuşur dururuz…
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 14:13
ts u yönetenler şike sürecini kullanarak kalma peşinde,bu yanlışa dur deyin artık…
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 16:51
“…yani ırkçılık suçunu Türkiye’de hiçbir kulübün taraftarı onaylamamıştır.” lütfen fenerbahçe maçına dair hafızalarınızı tazeleyin ya da bu konuda çıkan haberlere tekrar göz atın.
Allah aşkına elinizi ve gölgenizi çekin bu takımdan. Yönetim ve yönetim anlayışı acilen değişmeli, amenna, ancak teknik kadro için daha iyi yapacağına dair kanaat getirdiğiniz kim var? Bu takımın kaybına üzülen, kazancına sevinen daha etkin ve iyi hoca kim? Yine birilerini deneyelim, zengin edelim, olmazsa çeker giderler, fakat bizim adamımızsa hemen keselim (!), asalım (!), sanki daha iyisi kapıda bekliyor. Efendiler, yıllarca çarçur edilen paralar bu kentin değerleridir. Bırakın şampiyon olmayalım, ama başkalarını da zengin etmeyelim lütfen…
08 Ekim 2012 tarihinde, saat 18:26
Tekin abi;
Senin şu vizyonuna sahip tek bir spor yazarı yok ülkede. Ruhlar oligarşinin yanal çeşmelerine yamanmış menfaat duygusu nedeniyle esir düştüğü için olsa gerek, “yazar” üretemiyor sistem.
şu yazı, iletişim fakültelerinde sosyoloji bölümlerinde “taraftar” tanımı olarak kullanılacak kadar kıymetli, ama bunu kim görür derseni hiç kimse derim. Spor bakanımız henüz skandallarını atlatamadı.
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:18
Başka söze ne hacet………….
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 10:08
Sadri Şener: “Biz rakiplerimizin zaaflarından yararlanıp kural dışı hareket etmeyiz. Alex’i Galatasaray alsın”.
Adnan Öztürk: “Bizim sistemimize göre oyuncuyu önce Trabzonspor alacak. Biz ondan sonra Trabzon’dan bedavaya alacağız”
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 10:26
Selahattin bey ne kadar doğru yazmış. Spor yazarlığını fanatiklik görüp, tutmadığı takıma hakaret etmeyi, taraftara saldırtmayı kendisine adet edinmiş kişiler olarak görülüyor. Bu yazı ile fark ettim ki biz insanca bakmayı unutmuşuz, aslında unutturulmuşuz….
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 10:44
ELBET BİR GÜN BU KÖŞEYE YAZAN TEKİN BEYİ VE BURAYA YORUM YAZAN TRABZON SPOR SEVDALILARININ VE HAKKINI ARAYAN İNSANLARIN SESİNİ Bİ DUYAN OLACAKTIR
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 11:06
Hüseyin AL ın bugünkü yazısını okuyunca bizim kupamız Aziz Yıldırım değilde başka hemde bambaşka güçlerin aldırttığını görmemek imkansız.
Biz TRABZONSPORLULARIN
ADALET İÇİN ADINDA ADALET OLMAYAN BİR PARTİYE OY VERMEYEREK ADALETİ SAĞLAMA ZAMANI GELİNCE,
TRABZONSPORUN KUPASINI ADALETSİZCE ALANLARA, ADALETSİZLİKLERİNİ SANDIKTA ADALETLİ BİR BİÇİMDE GÖSTERELİM…
Neyi tartışıyoruz ki? İtibarı kaldı bu organizasyonun? Tesisler, Galatasaray’a hizmet eden bir yapıdan farksız durumda. Kulübü İstanbul’a taşıyın, hatta Florya’ya getirin ki Fatih hoca ve teknik heyet antremanları izleyebilsin, gelecek yıl hangi oyuncuyu bedavaya alacaklarına karar versin.
Teşekkürler
Adında Adalet olan Adaletli olmak zorundadır. Eğer Adaletli olamıyorsa Türkiyenin her yerinde yaşayan Trabzonsporlular bir defa olsun arkamızdan yediğimiz hançeri sandık önümüze gelince sahibine oy pusulasına onun adını koymayarak iade edelim. Edelim ki, Fenerbahçe için yaptıklarını hiçbirimizin görmemezden gelmediğimizi iyi görsün.
09 Ekim 2012 tarihinde, saat 12:45
Sayın Başkanim diye hitap etmek istiyorum çunku sizi artik Büyük
TRABZONSPOR un baskani olarak gormek istiyoruz.
Harekete gecmenin zamani geldi ve geciyor.
Zararin neresinden donersek kardir. Biz taraftarin yuzunu gulderecek
Bir yonetim icin LÜTFEN yonetime gelin artik.
Saygilarimla,