Trabzonspor ve Algı Yönetimi 2


25.Şubat.2024  |   177 Görüntülenme    |      |  


TRABZONSPOR VE ALGI YÖNETİMİ
Tekin Küçükali
 Yayınlanma Tarihi : 26 Eylül 2012 / 08:55
 Bu Yazı Toplam 180 defa okunmuş ve 2 adet yorum yapılmıştır.

Üretilen üründen çok onu satmanın daha önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Önce toplumun zihninde algılar oluşturuluyor ve ardından bu algılar yönetilerek rekabet ediliyor.
Türk futbolu da algı yönetiminin maharetli ellerine teslim olmuş durumda. Aslında kimlikleri netleşmemiş ve henüz öne çıkmamış futbol kulüplerinin işi daha kolay. İstedikleri algıyı oluşturup yönetme şansına sahipler. Ancak Trabzonspor gibi tarihi geçmişi olan, şampiyonluk yaşamış, şehir kültürüyle harmanlaşarak kalıcı bir kimlik oluşturmuş büyük kulüplerin algı yönetimi çok daha zordur. Profesyonel yöneticiler ister.  Çünkü yeni algı oluşturmak yerine var olan algıları yönlendirmek ve gerekiyorsa değiştirmek gerekir.

Bir kulübün üzerinde durduğu temel direkleri, o kulübün marka değerleridir. Trabzonspor’un marka değerlerini tespit etmeden algı yönetiminde başarılı olmak mümkün değildir. Çünkü benimsenmiş marka değerleriyle oynayarak algıyı yönetebilirsiniz. Trabzonsporumuzun en temel marka değeri kulüp tarihidir. Bu değerin futbolseverlere aktarılmasıyla ilgili olarak geliştirilen her politika algı yönetiminin bir parçasıdır. Trabzonspor tarihindeki olaylardan hangisini öne çıkarırsanız, taraftarın algısında kulübün o özelliğini öne çıkarmış olursunuz. Örneğin, geçmişte Rizespor ile yaşanan rekabeti öne çıkarmak Trabzonspor’u bölgesel düzeye çeker ve diğer Karadeniz illerindeki sempati oranını düşürür. Ancak bir Barcelona galibiyetini hatırlatmak tüm ülke insanının kulübe sempatik bakmasına vesile olur.

Trabzonsporumuzun algısını yönetirken, kullanabileceğimiz temel marka değerleri şunlardır:

Trabzonspor’un tarihi ve başarıları,

Trabzonspor’un taraftar kitlesi,

Trabzonspor’un sosyal yönü,

Trabzonspor’un ekonomisi,

Trabzonspor’un logo ve reklam faaliyetleri,

Trabzonspor’un yurt dışı faaliyetleri,

Trabzonspor’un lobi gücü,

Trabzonspor’un Türk Futboluna yaptığı katkı.

Bu değerler üzerinden bir durum tespiti yaptığımızda, karşımıza çıkan fotoğraf Trabzonsporumuzun toplum önündeki algısını ifade eder. Bu fotoğrafı da ortaya koymadan, yani mevcut algıyı tespit etmeden algının nasıl yönetilmesi gerektiğini konuşmak yanıltıcı olur.

Geçen yazımda, Trabzonsporumuzun algısında en temel marka değeri unsurlarından olan tarih ve başarılarımız konusuna kısaca değinmiştim. Yine eklemeler yapmak istiyorum.

Trabzonspor tarihiyle sahaya çıkmaktadır. İsmi ve forması tüm takımlara maç başlamadan doğal bir baskı kurmaktadır. Hatta bazı maçlarda takımın kötü oynadığını, hücum yapamadığı anlarda bile karşı takımın ihtiyatlı oynaması ve üzerimize gelememesi yüzünden yenilmediğimizi hatırlıyorum. İşte bu tarih baskısıdır. Ancak tarih değeri yastık altındaki birikimlere benzer. Zor zamanlarda kullanılmalıdır. Hâlbuki biz bugün Trabzonspor’un tarihsel marka değerini bakkaldan misket alırken bile kullanıyoruz. Kulübün algısında en kalıcı ve sarsılmaz değer tarihtir. Bu nedenle Trabzonspor kulübünün tarihini gözümüz gibi korumalıyız. Elbette ki bu koruma, başarılara yeni başarılar eklemekle olur, dördüncü büyük olmayı, dördüncü olmak zannetmekle olmaz. Hani atalarımız demiş ya, “hazıra dağlar dayanmaz”. Her gün tarih pastamızdan bir parça koparıp yiyoruz.

Örneğin, tarihimizde futbolcu üretip para karşılığı İstanbul kulüplerine satan bir takım kimliği yoktur. Tarihimizde sahada kazandığımız halde masa verdiğimiz bir şampiyonluk da yoktur.  Bakıyorum bugün bunları yaşıyoruz. Trabzonspor algısı sürekli darbeler alıyor. Son dönemlerde takımlara saldığımız korkunun iyice azaldığını görüyorum. Avni Aker’de sıradan bir takımın kalemize gol için hücum etmesi sayılı idi. Şimdilerde küme düşen takımların dişe diş mücadelelerine şahit oluyoruz.  Örneğin, bir derbi galibiyetinden sonra çılgınca sevinmek Trabzonspor marka değerine zarar verir.

Trabzonspor tarihsel algısı her geçen gün zayıflıyor. Şampiyonluk dimağlarımızdan kaydı gitti. Gençlerin hayallerine bile giremez oldu. Çünkü kulüp yönetimi henüz algı yönetimini algılamış değil.

Size daha somut bir gösterge sunayım: Trabzonsporumuzun yaptığı maçlardaki kale arkası fotoğrafçılarına hiç dikkat ettiniz mi? Ben takip ediyorum her geçen yıl bizim kalenin arkasında gol fotoğrafı çekerim umuduyla dolaşan gazeteci sayısı maalesef artıyor. İşte size gerçek bir algı grafiği…

Bir sonraki yazımda sizinle algı yönetiminde taraftar değerinin önemini paylaşacağım.

Haber Kaynağı : Taka Gazetesi

 
TRABZONSPOR VE ALGI YÖNETİMİ için 2 cevap

  1.  Mustafa K der ki:
    26 Eylül 2012 tarihinde, saat 10:31
    Sizinde belirttiğiniz gibi Trabzonspor algısı sürekli darbeler alıyor. Son yıllarda Trabzonspor sıradan bir takım şeklinde görülüyor maalesef. Mazimizdeki başarıları arar olduk. Bu algının şiddetle değiştirilmesi lazım. Kime ne görev düşüyorsa elini taşın altına koyma zamanı bu zamandır.
    Cevapla

  2.  zorba çebi. der ki:
    26 Eylül 2012 tarihinde, saat 11:18
    sevgili KÜÇÜK ALİ herhalde bu yazılarınız yönetim tarafından okunmaya başladı bundan bi kaç ay evvel yazdığınız yazıda kutlamaya başlayın diye bir yazınız yayınlanmıştı bakın resmi sitemizde bi ŞANPİYON TAKIMIMIZ DİYE BI DUYURU ne kadar ses getirdi demekki birde kupa yaptırıp şehir turu atsalar neler olacak BAKIN BU GÜN Bİ DEĞERİMİZİ TOPRAĞA VERECEĞİZ NEŞET ERTAŞI NEDENSE HAYATTAYKEN DEĞER BİLEMİYORUZ SİZ GİBİ DEĞERLERİMİZDEN BİLGİ BİRİKİM VE TECRUBESİN DEN ÖN YARGILARIMIZDAN DOLAYI YARARLANAMIYORUZ YAZIK ÇOK YAZIK SİZİN NE KADAR HAKLI OLDUĞUNUZU BİR KEZ DAHA GÖRÜYORUZ SİZE HAYIRLI UZUN ÖMÜR DİLİYORUM ÜLKE VE YÖRE HALKI ADINA
    Cevapla
     ismail der ki:
     
    26 Eylül 2012 tarihinde, saat 11:54
    Sayın Tekin KÜÇÜKALİ yazısını öyle bir can alıcı noktaya bağlayarak sonlandırmışkı etkilenmemek elde değil. Maçları seyrederken çok dikkat ederim. hangi kalenin arkasında çok fotoğrafcı varsa o takımın rakip’i çok güçlüdür, bu da algıda şunu oluşturur rakip maça 1-0 önce başlamıştır. Gerçekten son maçlarda bakıyorum rakip takımın kale arkasındaki fotoğrafcı sayısı giderek azalıyor. Sırf bundan yola çıkarak ne hale geldiğimizi anlamımız yeterli bence.

  3. Yorumunuz onay bekliyor

Siz de Bir Yorum Bırakmak İster misiniz?