Hafta sonu büyük bir AVM’de çocukları eğlendiren, spor gösterileri yapan gençler ve antrenörler dikkatimi çekti.
Çocuklara sporu sevdirmek için bir program çerçevesinde orada görev yapıyorlardı. Ancak projenin sloganı çok acı vericiydi. “Yetenek Avcıları” Güya oracıkta iki saatte çocuklara iki hareket yaptırarak yeteneklileri tespit edecekler. Yapmayın beyler, eğitim kazanı boyacı küpü değil. Çocuğu içine sokup çıkardığınızda bir dünya şampiyonu üretemezsiniz.
Beni sevindiren tarafı ise Gençlik Spor camiasının en azından bir yetenek avcıları sistemi kurması gerektiğini anlamış olmasıdır. Velilerin bu konuda bilinçlenmesi açısından bakıldığında bu bile bir faaliyettir.
Sporda eğitim konusunda çözmemiz gereken iki temel problem vardır. Birincisi çocuklarımızı bu spor eğitimine severek sevdirerek tabi tutabilmek, ikincisi ise bu eğitimi yaparken yetenekli çocuklarımızı tespit ederek şampiyonluklara ulaştırabilmektir. Yani sürdürülebilir ve anlaşılabilir bir proğramla halkın önüne çıkılmalıdır.
Bu iki temel amaca ulaşabilmek için inisiyatif alması gereken ve işbirliği yapması gereken tarafları da hatırlayalım: Aileler, okullar, gençlik spor il müdürlükleri, belediyeler, amatör şehir kulüpleri ve güçlü futbol kulüpleri. Hiç şüphesiz ki sivil toplum örgütleri.
Bu amaçlara ulaşabilmek için nasıl helva yapabiliriz? Önemli olan burası.
Bundan birkaç yıl önce okullarımızda Amerika ve Avrupa’da uygulanan “Koç Sistemi” planlanmıştı. Ancak gelinen noktada bugüne kadar hiçbir şey yapılamadı. Ne Milli Eğitim okullarını bu sisteme hazırlayabildi ne de spor il müdürlükleri gerekli iştiyakı gösterebildi. Çocuklarımız yine ortada kaldı. Sadece beden eğitimi dersleriyle yetinmek durumunda kaldılar. İllerdeki spor merkezleri ise bahsettiğim topyekûn spor eğitimi hamlesini karşılayabilecek düzeyde yapılar değiller. Çocuklarını ellerinden tutup masrafına katlanarak belli merkezlere kadar getirebilen bilinçli ve imkân sahibi ailelere küçük çapta bir eğitim ancak sağlanabiliyor. Bu da iş ola beri gele. Eş dost alış verişte görsün. Günü kurtarmak tam da bu olsa gerek.
Şu an itibariyle çocuklarımızın spor eğitimi konusunda ve yeteneklilerin keşfi konusunda gerekli olan en önemli unsur, imkân ve paradır. Bu noktada aklımıza iki temel kurum çıkmaktadır. Belediyeler ve futbol kulüpleri. Aslında yapmamız gereken çok basittir. Toplumun futbola olan sevdası ve tutkusunu çocuklarımızın spor eğitimin de kullanabilmeliyiz.
Belediyelerimiz insana yatırım konusunda oldukça yetersiz ve bilinçsizdir. Varsa yoksa park bahçe, çimen çiçek… Odun kömür. Bunlar da olacak elbette; ancak yönettiğiniz ilin ya da ilçenin çocuklarıyla ilgili, onların gelecekleri ve yetenekleriyle ilgili neler yapabiliyorsunuz? Belediyeler pekâlâ okullarla işbirliği yaparak belli tesislerde çocukların değişik spor dallarında takımlar kurmalarını ve müsabakalara katılmalarını sağlayabilirler. İnsana yatırım yapmalıdırlar.Tüm bunlar göstermelik değil. Belediye başkanlarının şahsi kararları gelip geçiçi olur. Asıl olan belediye encümen kararlarının meclis tarafından onaylanarak hayata geçirilmesidir. Büyükşehir Belediyesi süper ligde futbol ekibi ile boy gösteriyor. ALLAH aşkına bu nasıl iştir? Bu ne biçim anlayıştır! Bu nasıl hizmettir! Anlayan biri varsa lütfen bize de anlatsın. Gerçi bu konuya enine boyuna tekrar uygun bir bölümde döneceğim.
Yukarıda bahsettiğim konuyu her belediye yapamazsa da büyükşehir belediyeleri rahatlıkla yapabilir. Hatta şehrin zengin futbol kulüpleriyle ortak projeler geliştirerek sporun diğer dallarında çocuklara yönelik takımlar oluşturulabilir. Tesisler kulüplerden, antrenörler kulüplerden imkânlar belediyelerden sağlanabilir.
Futbol sürekli para ve imkân üretmektedir. Bu paraları ve tesis imkânlarını güreş, okçuluk, karate, tekvando, voleybol, boks, hentbol, basketbol…. gibi diğer spor dallarını desteklemekte kullanmamız gerekir. Futbolda bir defa giyilip atılan formayı başka dallardaki sporcular defalarca giyiyor ve yenisini almakta zorlanıyor.
Futbol bolluklar içinde har vurup harman savururken diğer spor dallarımızda imkânsızlıkları bahane edip duruyoruz. Belediyelerimiz futbola harcadıkları paranın yarısıyla o beldedeki tüm çocukları spor eğitiminden geçirebilirler. Devletin zorlamadığı hiçbir doğruyu yapamayacak mıyız?
Bakın böylesine futbola odaklanmanın sonucu olarak her yüz çocuğumuzun iki tanesi futbol eğitimine tabi tutuluyor; diğer geri kalan doksan sekiz çocuğumuz tribünde oturup izleyici olmaya mahkûm ediliyor. Şunu unutmayalım, eğer bir kişi çocukluğunda spor eğitimi almamışsa; iyi bir izleyici de olamaz. Futbolda şiddet kaçınılmaz olur. Güreşle uğraşmış bir futbol izleyicisi daha kaliteli bir taraftar olacaktır. En azından doğru ve dengeli beslenmeyi, sosyal ortamlarda oturup kalkmayı, kavga etmeden yarışabilmeyi öğrenir.
Çocukluğunda spor eğitimi almış bir kişi, iyi beslenmeyi, sabretmeyi, sırasının gelmesini beklemeyi bilir, disiplinli yaşamayı öğrenir; bu özelliklerin tümü sağlıklı ve mutlu nesiller demektir.
Güçlü futbol kulüplerimize sesleniyorum: Türkiye’nin her köşesinde kaliteli bir taraftar kitlesine sahip olmak istiyorsanız hapsolduğunuz şehirlerinizden çıkın, imkânlarınızın bir kısmını başka şehirlerde farklı dallarda spor eğitimi veren sistemler kurmaya harcayın. Örneğin, Trabzonsporumuzun Kahramanmaraş’ta güreş dalında kulübü olmalı, Maraşlı çocuklarımız Trabzonspor formasını giyerek güreş tutmalı, voleybol takımı oluşturmalı, basketbol turnuvalarına katılmalıdır. Büyük kulüpler için taraftar üretmenin en önemli yöntemi budur. Çocuklara ulaşmak, onları sporda eğitmek ve nihayetinde kulübüne taraftar yapmaktır. Kaldı ki bu sistemlerden yetişen büyük yetenekler bir kulübün dünya çapında tanınmasına ve saygınlık kazanmasına vesile olacaktır. İşte her zaman en fazla önemsediğimiz lobicilik faaliyetinin en temel adımı da budur.
Eğer futbol kulüplerimiz güçlü bir lobiye ve bilinçli bir taraftar kitlesine sahip olmak istiyorsa, kendi sporcu nesillerini kendileri üretmek durumundadırlar.
Kulübüne zarar vermemek için hırslarından arınarak görevleri rahatlıkla devretmesini öğrenebilmiş profesyonel futbol yöneticileri de çocuklukta spor eğitimi almış insanlardan çıkar.
Aksi halde Türk futbolunda en uzun süreli ve en başarılı yönetici adayı bir ayyaş olabilir!
Sağlıcakla kalın…
Sayın başkanım yazınızı okudum gerçekten Türk futbolu çok açi durumda herkez birşeylerin düzelmesiiçin değil de herkez kendi çikarlarını düşünüyorlar sizde olmasanız bu eksiklikleri kimler öğretecek bizi saygılar yazılarınız devamini bekliyoruz
Namık Kemal Üniversitesi gençlik komitesi başkani
Sayın başkanım kaleminize sağlik çok güzel olmuş yazınız biz gençler sizi takip etmeye devam ediyoruz yazılarınızın devamını beklıyruz
Namık Kemal üniversite gençlik komitesi
Her hafta oldugu gibi bu hafta yazınızı takıp etmeye devam ediyoruz sayın genel başkanım..Bu haftakı yazınız gercekten biz gençlere ileri allah nasip ederse hem cocuklarımızın hemde elimizde imkan olursa maddi manevi nasıl sekılde degerledırecemızı bizler anladık..İnsallah şu an elinde imkan olanlarda bu yazınızdan birseyler cıkarır..Spor ulkemizi ayakta tutan temel taşlardan biridir bence..Sizin dediginiz gibi futbolla ayrılan zaman diger spor dallarımızada ayrılması gerekiyor…
Yazınız için tesekkur ederiz.. sayın baskanım..
Sy. Genel Başaknım elinize kaleminize sağlık. Biz gençleri yazılarınızla ve pürojelerinizle bilgilendirdiğiniz için biz gençler size minnettarız. İnanıyorumki birgün büyük türk milleti sizin kaleminizin sesini duyacaktır.HERZAMAN YANINIZDA OLACAĞIZ
Yazınız için tesekkur ederim ve devamamı bekleriz sayın başkanım..
Sayın genel baskınım bizler senin yolunda yürmekten gurur duyoruz ve spora verdiğinin degeri de iyi biliyoruz..yazınız ıçın tesekkur ederiz
SEVGİLİ TAKA YÖNETİMİ SİZLERE ÖNCE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM TEKİN BEY VE DİĞER DEĞERLİ KÖŞE YAZARLARIYLA BİZİ BULUŞTURUYORSUNUZ BUNUN İÇİN SİZLERE NE KADAR MİNNET DUYSAK AZDIR AMAAAA NEDEN TEKİN BEY VE ONUN GİBİ DEĞERLİ YAZARLARIMIZIN YAZILARI BU ANA VİTRİNDE DURMUYOR YENİ YAZILARI BİZ NEREDEN HABERDAR OLACAZ LÜTFEN BUNU DÜZELTİN BAKIN TEKİN BEYİN YAZISI BU GÜN HİÇ VİTRİNDE DURMADI HADBEL KADER HABERİMİZ OLDU BU DURUM TAKA GAZETESİNİN ZARARINA ORTALAMA 4000 VEYA 5000 TIKLAMA OLUYOR LÜTFEN BU DURUMU DÜZELTİN TEKİN BEYE BU YAZISINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM
Herşey güzel yazıda çok anlamlı ama ben bir trabzonlu ve trabzonsporlu olarak Sedat tunalı ın akıbetini çok merak ediyorum bizler Trabzonsporlular olarak onun Trabzonspor için girmiş olduğu bu savaşında ona ne kadar destek olabildik ne yaptık bir düşünelim adam ekmeği pahasına savunduğu davamızda onun için ne yapabildik lütfen bir düşünelim. Sedat Tunalıya destek için büyüklerimizden destek ve öncülük bekliyoruz çünkü biz Sedat Tunalı yürekli insanlar bu zalim taraflı sisteme boğdurursak pek yakında kümede düşeriz Trabzon’a has dik duruşumuzdanda oluruz. Herkeze saygılar
En baştan beri yöneticilerimizdeki vizyon eklikliğinden bahsettik. Sadece ticari kaygılar ve daha güçlü bir kartvizite sahip olmak amacıyla yapılan yöneticiliğin sporu ne kadar ileriye götürebildiğine her geçen gün daha iyi şahit oluyoruz!
Rakiplerinizin kötü olduğu yıl damalı bayrağı en önde görebilirsiniz. Bu bir başarıdır. Ancak ertesi yıllarda kayıplara karışıyorsanız önceki başarının sırrı ortadadır: tesadüf.
Önemli ve sürekli başarılar ise tesadüf eseri olmazlar. Her yıl şampiyon olamayabilirsiniz ancak güçlü bir yönetim sistemiyle bir ekol oluşturursanız her yıl şampiyonluğu kovalarsınız.
Bir başarı ekolü oturtmak ise cümle kurmaktan çok daha zordur. Uzun yıllar, emek ve sabır gerektiren bir sürece ihtiyacınız olabilir. En önemlisi, vizyoner bir lidere sahip olmanız gerekir.
Bu kişi kaos ortamında büyük fotoğrafa bakıp ayrıntıda boğulmaktan kurtaran kişidir. Bu kişi, günlük, aylık yada sezonluk değil, 10 yıllık, 20 yıllık planlar yapar. Temeldeki problemleri görmezden gelmez. Bazılarının akıl erdiremeyip güldüğü, basit ve alakasız gibi görünen olguların sonuca ne kadar etki ettiği bilir.
Yıldızlar şehre gelmek istemiyor demez. Londra varken Manchester’da kim ne yapar! Yapan yaptı, ekol oturttu ve güçlü rakipleri karşısında sistematik bir başarıya ulaştı. Eğitim önderliğinde gelen başarılar, lobiye de yansıdı. Başarılar kıtaları aşınca markalaşmaya başladı ve 20 yıllık bir sürecin ardından dünyanın en zengin klübü ortaya çıktı.
Elinizde başarılmış bir örnek varsa bu “yapılabilir ve sürdürebilir” bir projedir. Dünya şampiyonu olamayabilirsiniz, her yıl şampiyon da olamazsınız; bazen şans yanınızda olmaz. Ancak sadece şansın yanınızda olduğu zamanlarda şampiyonluğa oynayabilen bir organizasyonsanız uzun yıllar piyangonun size vurmasını beklersiniz.
Bu camianın akil adamlara ihtiyacı var. Yineliyorum, isimler değil, organizasyondur baki olan. Şu da var ki, organizasyonun bekası da vizyoner isimlere bağlıdır.
Küçükali’nin köşesinde değindiği konuların ağırlığı, vizyon bazında Ünal Aysal’ı da Aziz Yıldırım’ı da aşmakta. Para-lobi gücüyle ilerleyen ve Trabzonspor’a göre bir gömlek üstün organizasyon yapısına sahip kulüplerin başkanlarından bahsediyorum. Gerisini siz düşünün…
Teşekkürler
BEN 14 YAŞINDAKİ OĞLUMUN FUTBOLCU OLABİLECEĞİNİ BİLDİĞİM HALDE TRABZONSPORUN BU HALİNDEN OĞLUMU BİLE DÜŞÜNEMİYORUM BAŞKANIM TRABZON BU HALDEYKEM BİZ BUNLARA NASIL KAFA YORALIM
Sayın Sakar ve sayın Şener in yeni buluşundan bahsedecem ben onu bunu bilmem bunlar Benim Fadime halam kadar olamadı Çakal Tavuğu çaldığı zaman Fadime halam Çakalın peşinden dedi da dedi etmediği söz söylemediği şey kalmadı çakala Ama benim Fadime Halam bunları Çakal tavuğu çalıp kaçarken Çakalın peşinden söyledi Bu yönetim tam 1 yıl sonra CD hazırlamış hakem hataları ile ilgili onu göstereceklermiş federasyona Günaydın Beyler Bizler bir yıl oldu bar bar bağırıyorduk Çakal Tavuğumuzu çaldı Çakal tavuğumuzu çaldı ses çıkaran olmadı Şimdi ortada Ne çakal kaldı Ne tavuk kaldı Hatta çakal kuduz oldu kudurmuş geziyor piyasada karantinada idi ordanda çıkardılar
bizim zevat şimdi Cd hazırlıyorlar paraları bitti satacak ne futbolcu kaldı ne borsa hissesi Piyasaya korsan Cd çıkarıp para kazanacaklar Yada Kendileri çalıp kendileri oynayacaklar başka bunların niyetleri nedir bizler bir türlü anlayamadık
Ey Sakar ve Şener Bakın ben olsaydım Aykut Şike Sahaya yansımadı dediğinde Ben ne yapardım biliyormusunuz Ozaman Aleks Taşçıoğlunun yanhakemlik yaptığı maçta Tam önündeki bir Pozisyonda 4 Metre ofsayt tan Fenerbahcenin attığı golü Azizin hemşerisi bu hakem sonrada beyanat verdi gözüme kar kaçtı göremedim bence bence bayrağın sapı kaçmışdır g üne o maçı Cd yapardım Fener 2 – 1 kazandı Çüneyt Çakırın o yıl yönettiği tüm maçları bir Cd yapardım Trabzon Eskişehir Maçında attığımız iki gölüde Cd yapardım İbrahim Akın’ın söylediklerini Cd yapardım Fener Maçında attığı şutun direği yalaması sonucu gözlerini kapatmasını Cd yapardım Daha birçok maç var ama şunuda söyleyeyim Aleks o yıl ikinci yarı attığı kafa gollerini tamamını futbol hayatı boyunca atamayacağını her pozisyonda rahatlıkla nasıl adama kafa vurdurduklarını Cd yapardım
Bunlarıda İstanbuldaki Bilbortlarda oynatırdım ve Aykuta gönderirdim.
Şimdi sizin yaptığınız Cd yi tavuğu çalan çakala atsan Yemez siz onun suyunu içinde gargara yapın Beyler
SEVGİLİ TEKİN BEY GERÇEKTEN SİZİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM VE VİZYONNUNUZU HER HAFTAKİ YAZINIZLA HEYECANLA TAKİP EDİYORUM VE SİZE OLAN SEMPATİM BU YAZINIZLA BİN KAT DAHA ARTTI SİZ TRABZON HALKINA DEĞİL TÜM YAZINIZI OKUYAN MİLLETLERE DERSLER VERİYORSUNUZ BİZ TRABZON SPORLULAR OLARAK SİZİN ARTIK ELİNİZİ TAŞIN ALTINA SOKMANIZI BEKLİYORUZ BİZİ BU DÜŞTÜĞÜMÜZ DURUMDAN SİZ VE SİZİN KADROLARINIZ KURTARIR İYİ GÜNLER DİLİYORUM
sayın başkanım biz ne kadar da beslensek yiyen çok hiç bu ağaça birazda su verelim diyen kimse yok hep varmı ver yiyelim diyen bir yönetim var başimizda Trabzon spor u bu saatten sonra kimse kurtaramaz yönetim israrlakoltuğunda oturmaya devam edıyor onlar orda oturmaya devam ettiği sürece biz daha çok dizimizi oksamaya devam edeceğiz..
Namık Kemal üniversite gençlik komitesi
Başkanım öncelikle sizi kutluyorum yaklaşık iki ay önce sporcu sağlığı ve sporcunun kullanması gereken dopink dışı bitkisel ürünler içerikli bir toplantı oldu burada büyük külüplerin görevlileri katıldı ama Trabzonspordan kimse yoktu Trabzonspor sıradan külüp haline geldi endişeliyiz. Divandan yardım bekliyoruz. Efsane başkan Salih Erdem bile sessiz neler oluyor anlamış değiliz.
sayın başkanım yazılarınızı her zaman olduğu gibi yine takip etmeye devam ediyoruz biz gençler sizin yazdılarınızdan ders çıkarmaya devam ediyoruz ve edeceğizde yazılarınız takıpçisi olmaya devam edevam elinize kaleminize sağlik yazmaya devam
Namık Kemal Üniversite Gençlik Komitesi
SAYIN TEKİN BAŞKANIM TRABZON SPOR U YOK ETMEYE ÇALİŞAN BU YÖNETİME KARŞİ AYAKTA DURAN TEK KİŞİ SİZSİNİZ BİZ GENÇ TRABZON SPORLULAR SİZİN HER ZAMAN YANINIZ DA YER ALACAZ SİZ YAZDIKÇA SADRİ ŞENER BEYE O KOLTUK DAR GELSİN YETER ARTIK YETER BİRAK GİT BU TAKIMI
NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ GENÇLİK KOMİTESİ
Spor kişileri birleştirmek ,kaynaştırmak için kurulmuş bir uğraştır.Fakat görüyoruz ki artık spor kardeşlerimizi,gençlerimizİ birbirinden ayırıyor artık,hatta daha ötesinde küstürüyor, kavga ettiriliyor..Burada kendimize sormalıyız; etrafımızdaki büyüklerimize danışmalıyız, bizleri bu hale kimler getirdi..?
Şunu çok açık bir şekilde söylemek istiyorum ;maddi olarak çoğu ülkenin bütçesini aşan rakamların konuşulduğu türk futbolu ne hale geldi? .Artık hiç kimse futbol izlemek istemiyor.Bu iş bu noktaya nasıl geldi şimdi soruyorum..
Trabzonsporu bitirmek ,susturmak istiyorlar.
Bu şu demek biliyormu sunuz?Trabzon şehirini yok etmek istiyorlar …hepimiz biliyoruz ki bu şehirde aşk 11 harftir.’TRABZONSPOR’..Hiç kimsenin bu aşkı söndürmeye gücü yetmez,YETEMEZ.. Çünkü bu aşk bu ülkeye mal olmuştur…kimse bunu kazıyamaz..
Vakit birlik olma vaktidir.. er yada geç zaman bizim lehimize işleyecektir.Asla dik duruşumuzdan vazgeçmememiz gerekiyor..TABİ YENİ KAFALARLA YENİ BAŞKANLA..YENİ BİR RUHLA..
Hüseyin Birdal
Tebrikler Yine çok güzel yazmışsınız.
Değerli başkanım;
Tam oniki’den vuran etkileyici bu yaznınız için teşekkür ederim daha önce yurt dışında ki özellikle avrupa ülkelerinde spor programları nasıl ve hangi otorite tarafından yönetiliyor diye incelem fırsatım olmuştu aynen sizin bahsettiğiniz süreç orda da işlenmekte idi resmi otorite ve belediyeler sprou insanlara tanıtmak sevdirmek ve tüm tesisleri ücretsiz kullanıma halka açmakla ilgili bir görev almış spor kulüpleri ise yetenekli istekli tüm sporseverleri kulüplerine üye yaparak profesyonel hocalarla eğitim vermekte bu yapılanma sadece bahsettiğiniz gibi Trabzonspora değil tüm türk sporuna hizmet edecek bir yapılanma olacaktır değerli spor bakanımız üç beş başarı ödülü ile makam makam gezip medyaya görüntü vereceğini böyle ciddi projelerle uğraşsa millete bir hizmeti olur ama nerdee değerli yorumlarınız için bir kez daha teşekkür ederiz Mayıs ayında iyi haberler duymak dileğimizle
Ahmet/pamukova
Pek Muhterem Abiciğim. Dün akşam tv kanallarını gezerken aaa bir de ne görsem.Baktım Tekin abim. Ev halkı bir anda bütün proğramları iptal ettik. Artvinli zati muhterem ile abimizi seyre koyulduk. Arayım dedim. Zamanınızı almak istemedim. Özlemişiz seni be abi. Ama maaşallah dinç ve dinamik gördük ya. Tabiki Ankara dayken ziyaretine geliyordum. Ama izini kaybettik abi. yengeme selam eder, başarılarının devamını dilerim. Ev halkınında çok selamı var.